Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, girişimcilerin kur riskine karşı alabilecekleri önlemleri açıkladı.
Döviz kurları, ülke olarak makroekonomik açıdan kritik öneme sahip olmasının yanı sıra girişimciler ya da yeni bir girişimde bulunmak isteyenler için de üzerinde durulması gereken kritik bir husus olma özelliğine sahip. Döviz kurlarının geleceği ve risklerin yönetim kabiliyeti, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler özelinde girişimlerin var olma mücadelesindeki önemli sınavlardan biri olarak öne çıkıyor.
Bir girişimin başlangıcında oluşan belirsizlikler girişimciyi ürkütse de uygulanacak doğru stratejik yaklaşımlar ve isabetli öngörüler oluşabilecek risklere karşı savunma mekanizmalarını güçlendiriyor.
Büyük umutlarla hayata geçirilen potansiyeli yüksek pek çok girişimin, döviz kurları konusunda sıkıntılar yaşayıp kepenk kapatmak zorunda kaldığını belirten Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, kur riskine karşı alınacak önlemleri şöyle açıklıyor: “Kur riskine karşı en iyi koruma yöntemi doğal koruma dediğimiz gelir ve giderlerinizin aynı para birimi cinsinden olmasıdır. Türkiye’de şirketler arası döviz bazında faturalama yapılmaması ithalat yapıp iç piyasada ticaret yapmak durumunda bulunan şirketler önünde önemli bir kısıtlamadır. Şirketler için rekabetin kendilerine elverdiği ölçüde olası kur artışlarını baştan maliyetlerine ekleyip fiyatlarını arttırmaktan başka bir seçenek bırakmamaktadır. Bu durumda özellikle satış vadeleri uzadıkça fiyatların daha fazla artmasına neden olabilecektir ki enflasyon üzerinde olumsuz etki yapması da kaçınılmaz bir durumdur.
Kur riskini yönetmek isteyen şirketler için diğer bir alternatif de forward, futures ve opsiyonlar gibi finansal risk yönetim tekniklerini kullanmaktır. Şirketler bu takdirde de ilgili teknikleri kullanmanın ekstra maliyetine katlanmak durumunda kalacaklardır ki ürün fiyatlarına etkisi benzer şekilde olacaktır.
Nihayetinde kalıcı çözüm olarak ithalat ağırlıklı çalışan şirketlerin mümkün olduğunca ithal ikamesine yönelip yerli ham madde tedariği yapmaya çalışması önerilebilir. Bu mümkün olsun olmasın ihracat yapıp gelir giderlerdeki kur dengesizliğini çözmeye çalışmak da mutlaka değerlendirilmelidir. Yurtdışı piyasalar kimi zaman daha rekabetçi olsa da yumurtaları aynı sepete koymamak ve olası kur şoklarına daha hazırlıklı olmak için şirketlerin ihracatı daha fazla dikkate almasında önemli faydalar bulunmaktadır.”