HSBC Grubu küresel büyümenin merkezi büyük şehirlerin bugününü ve geleceğini analiz etti.
HSBC Şehir Raporları’na göre; büyük şehirlerin KOVİD-19 pandemisi sonrasında küresel ekonomideki önemlerini artırabilmeleri için yeni ticaret akışlarını desteklemeleri, sürdürülebilir inovasyonu önceliklendirmeleri ve insan sermayesini güçlendirmeleri gerekiyor. Şehir Raporları’na göre; İstanbul’un dünya ekonomisindeki yeri yükselecek. İstanbul, güçlü yanları ve ilerleme yolundaki yatırımlarının etkisiyle, küresel ekonomide daha önemli bir konuma gelecek
HSBC Grubu tarafından Şehrimizin Bir Geleceği Var serisi kapsamında hazırlanan HSBC Şehir Raporları; şehirlerin; finans, ticaret, sanayi ve diğer birçok sektördeki faaliyetler için küresel çapta rekabet eden merkezler haline gelerek ekonomileri besleyen stratejik bir rol üstlendiğine işaret ediyor. Şehir Raporları’na göre; büyük şehirlerin KOVİD-19 pandemisi sonrasında küresel ekonomideki önemlerini artırabilmeleri için yeni ticaret akışlarını desteklemeleri, sürdürülebilir inovasyonu önceliklendirmeleri ve insan sermayesini güçlendirmeleri gerekiyor.
Seride İstanbul, Dubai, Abu Dabi, Kahire ve Riyad mercek altına alındı. Seri kapsamında hazırlanan raporlar; KOVİD-19 pandemisinin öncelikleri tekrar belirlemek ve alışagelmişin dışında düşünmek için büyük bir fırsat olduğuna dikkat çekerken, yaşanan krizin sektörel çeşitlilik, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik için katalizör olarak görüldüğüne işaret ediyor. Seride; KOVİD-19 pandemisinin iklim değişikliği ile ilgili farkındalığı artırdığı ifade edilirken, sürdürülebilir ekonomiler ve altyapılara olan ihtiyaca vurgu yapılıyor. Pandemi sürecinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması ve ticaret ilişkilerinin çeşitlendirilmesi yönünde iş dünyasını teşvik ettiği ortaya konuyor. Sürdürülebilir ekonomiye geçiş sürecindeki büyük şehirlerin uluslararası ticaret, tedarik zincirleri ve dijitalleşmede oluşan yeni fırsatları yakalamalarının geleceğin küresel merkezleri haline gelmelerine ve büyümenin itici gücü olmalarına destek olacağı ifade ediliyor.
İstanbul doğal bir uluslararası ticaret merkezi
Şehir Raporları’na göre; İstanbul’un dünya ekonomisindeki yeri yükselecek. İstanbul, güçlü yanları, büyük ölçekli altyapı yatırımları, daha katma değerli, daha yenilikçi ve daha yaratıcı bir ekonomik yapıyı hedefleyen stratejik vizyonuyla, küresel ekonomide daha önemli bir konuma gelecek.
İstanbul’un Asya ile Avrupa arasındaki köprü konumunun büyük bir kıtalararası ticaret, perakende ve lojistik merkezi haline gelmesine katkıda bulunduğunun belirtildiği raporda; uluslararası ticaretin şehrin gayrisafi yurtiçi hasılasının %15’ini oluşturduğu ifade ediliyor. Hong Kong merkezli denetim şirketi QIMA’nın dünyanın önde gelen 200 markası ile yaptığı anket, Türkiye’yi tercih eden tedarikçi oranının %4’ten %9’a yükseldiğini gösteriyor. Türkiye’nin payındaki artışın büyük ölçüde Avrupa Birliği (AB) merkezli şirketlerden kaynaklandığı belirtiliyor. 2019 yılında “En fazla tedarik sağladığınız ilk 3 ülke hangisidir?” sorusuna AB merkezli şirketlerin %14’ü Türkiye yanıtı verirken 2020 yılında bu oranın %30’a çıktığı görülüyor.
Sektörel çeşitliliğe odaklanılması küresel bağlantıları güçlendirir
Seri kapsamında hazırlanan İstanbul raporunda; İstanbul’un Doğu ile Batı arasında yetenek, ticaret, finans, yatırım ve turizm anlamında önemli bir koridor görevi gördüğü ifade ediliyor. İstanbul, global şirketler ve genel merkezleri, sermaye piyasaları ve mal ve hizmet akışı açısından dünya genelinde önde gelen 35 şehir arasında yer alıyor. Rapora göre; İstanbul’un uluslararası rekabet gücü için sektörel çeşitliliğe odaklanması şehrin küresel bağlantılarını daha da güçlendirmesini sağlayacak. Raporda; İstanbul ekonomisinin 1990’lı yılların ortalarından bu yana OECD’deki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğu belirtiliyor ve söz konusu trendin önemli ölçüde büyüme gösteren sektörler arasında yer alan finans, profesyonel hizmetler, mühendislik, bilim ve BT ile hizmet ekonomisine doğru yapısal geçişi yansıttığı vurgulanıyor.
Teknoloji odaklı firma sayısı bakımından dünyanın ilk 50 şehri arasında
Startup Genome’un Küresel Startup Ekosistemi 2020 Raporu’na göre İstanbul; finansmana erişim, girişim sermayesi faaliyetleri ve pazar erişimi alanlarındaki performansı ile gelişmekte olan ilk 100 inovasyon ekosistemi arasında 16. sırada yer alıyor. İçerisinde faaliyet gösteren yaklaşık 2.500 ileri teknolojiye sahip firma ile İstanbul, teknoloji odaklı firma sayısı açısından küresel olarak ilk 50 şehirden biri olma özelliği taşıyor.
Dijital dönüşüm ve yeni iş modelleri öne çıkıyor
HSBC Şehir Raporları’na göre; pandemi şehirlerdeki dijital dönüşüme hız kazandırdı. Hizmet olarak sunulan ekonomilere, eve teslimat platformlarına, yeni çevrimiçi içeriklere, e-ticarete, uzaktan öğrenmeye, uzaktan spora, teletıpa, evden çalışmaya ve dijital olarak sosyalleşmeye uyum sağlanmasına imkan sundu. Rapora göre; yeni normale uyum sağlanırken bu eğilimlerin uzun ömürlü olması; gayrimenkul, ulaşım ve şehir merkezleri ile şehir sınırları arasındaki fiziki akışlar üzerinde büyük etkiler oluşturabilir.
“İstanbul, sürdürülebilir büyümenin itici gücü”
HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, konu ile ilgili şunları söyledi: “İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük, en güçlü ve çok yönlü ekonomilerinden biri. Sürdürülebilir küresel ekonomide rol oynayan şirketlerle birlikte büyümenin itici gücü işlevini görüyor. İstanbul’un bu özellikleri birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Biz, Türkiye’nin yatırım elçisi olarak; İstanbul’un sahip olduğu potansiyeli uluslararası platformlarda anlatıyoruz. İstanbul’un da tanıtım elçisi olarak çalışıyoruz. İstanbul’da hayata geçirilmesi planlanan yatırımlarda kullanılabilecek farklı finansman modellerini ülkemize getiriyoruz. Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ediyoruz.”
“Yeni iş modellerini destekliyoruz”
“Dünya ekonomisinin temel meselesi, çevresel, sosyal ve toplumsal sürdürülebilirliğin sağlanması. Bu yöndeki çabalar, küresel ekonomik büyümeyi daha dirençli ve kapsayıcı hale getirme fırsatı sunuyor” diyen Kervancı, “Eşsiz konumu ve sürdürebilir kalkınma odağı ile İstanbul’un ekonomik büyümenin merkezi olmasına destek olmayı hedefliyoruz. HSBC Grubu olarak, 2030 yılına kadar 1 trilyon dolarlık finansman ve yatırım kaynağı sağlayarak sıfır karbon salınımına geçişte müşterilerimizi yanında olacağız. Tedarik zincirleri, ticaret koridorları ve üretimin kalbi olan şehirlerin sürdürülebilir bir küresel ekonomiye geçişteki yolculuğunda şehirlerimizin gelişimini sağlayan yeni ticaret fırsatlarını ve sürdürülebilir iş ve altyapı modellerini destekleyeceğiz” dedi.
HSBC Grubu “Şehrimizin Bir Geleceği Var” serisi kapsamında hazırlanan Şehir Raporları büyük şehirlerin gelişimine ışık tutarken, aynı zamanda seri kapsamındaki şehirlerin zengin tarihi miraslarıyla birlikte geleceklerini yansıtan sokak sanatı çalışmalarını içeriyor. Bu kapsamda İstanbul’u mural sanatçısı Max on Duty sokak sanatı perspektifiyle resmetti.
Şehrimizin Bir Geleceği Var Serisi: HSBC İstanbul Raporu için: https://www.business.hsbc.com.tr/tr-tr/environment-social-governance-business-for-the-future/sustainable-financing-and-investment-future-cities