Prof Hukuk Bürosu Avukatlarından Av. Emre Avşar, sosyal medya kanallarından takipçileri ile yaptıkları paylaşımlarla reklam yapan influencer, fenomen ve ünlüleri uyardı.
Bu uyarılarına, reklamları yaptıran firmaları da dahil eden Av. Emre Avşar, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğine dikkat çekerek, hem reklam yasakları konusunda hem de vergi usul kanununa aykırılık ile ilgili Sosyal Medya kanallarındaki doğru olmayan uygulamaları anlattı.
Kısa süreli “story”ler aracılığı ile ünlülerin sosyal medya üzerinden açıkça reklam yerine, ürünün veya hizmetin internet sitesi uzantısı olan “link”leri paylaşması yolu ile kendilerine “tüketici algısı” vererek, insanları bu linklerden alışveriş yapmaya yönlendirdiklerine şahit oluyoruz. Bu da ünlülerin popülerliğini kullanarak bir markaya, bir hizmete veya bir ürüne popülerlik kazandırma amacı taşıdığı için “reklam”, yani dolayısıyla “ticari faaliyet” statüsünde olduğu için mutlak suretle gelir vergisine tabi olacaktır. Bu kazançların vergilendirilmemiş olması durumunda hem markaların hem de sosyal medya ünlülerinin büyük cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalmalarına yol açabilecektir. Yani aslında Vergi Kaçakçılığı Suçunun bile oluşması kuvvetle muhtemeldir.
Hatta bu konu ile ilgili bir kampanya ile Influencer’ların haksız ve vergisiz kazanç sağladığı iddiasında bulunan bir grup sosyal medya kullanıcısı, imza kampanyası düzenleyerek CİMER’e şikayette bulunmaya da başlamışlar…
Av. Emre Avşar’ın açıklamaları ve ifadeleri şu şekilde;
“Günümüzde, geleneksel reklam & pazarlamacılığın yerini artık interaktif mecraların, özellikle sosyal medya ağlarının gelişmesiyle YouTube, Twitter, Instagram, Facebook ve TikTok başta olmak üzere, bu gibi uygulamaların aldığını görüyoruz. Bunun en büyük nedenlerinden biri markaların sosyal medyada daha geniş kitlelere ulaşabilmesi ve billboard, broşür, tv reklamı gibi geleneksel reklamcılık faaliyetlerinden nispeten daha az maliyetli ve daha az zahmetli olmasından kaynaklanıyor.
Dijital dönüşümle entegre bir reklam stratejisi geliştiren markalar da milyonlarca takipçisi, abonesi bulunan, ünlüleri, YouTuber’ları, sporcuları ve influencer’ları kendi ürünlerinin veya hizmetlerinin reklamı için tercih ediyorlar. Haliyle bu kişiler de iletişim kanalı olarak kullanılan sosyal medya üzerinden ciddi olduğundan bahsedebileceğimiz miktarlarda gelir elde edebiliyorlar.
Tabi ki bu tarz bir reklamın yapılmasında herhangi bir yanlış yok. Ancak bu kişilerin ürün tanıtımı yaparken, kendi paylaşımlarında, paylaşımların içine ya da görünen bir alana “sponsorlu” ya da “ürün tanıtımı” gibi açıklama yapmadan sanki normal bir sosyal medya paylaşımıymış gibi yapmalarının doğru olduğunu söyleyemeyiz.
Gelişmiş ülkelerdeki örneklere baktığımızda, aynı şekilde bu tarz paylaşım yapan ünlüler tarafından mutlaka paylaşımın açıklama kısmında, paylaşımın bir “reklam içeriği” olduğunun belirtildiğini görüyoruz. Ülkemizde de bu durum bir yönetmelikle hüküm altında alınsa da maalesef reklam içerikli paylaşımlar alelade normal bir paylaşımmış gibi yapılıyor. Yani reklam olduğundan bahsedilmiyor.
01.01.2015 tarihli 29232 numaralı Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’ne göre, artık internet üzerinde yayınları yapılan paylaşımlarda reklam içeriği bulundurulduğu açıkça belirtilmelidir. Buna uyulmamasının da ciddi cezai müeyyidesi bulunmaktadır.
Bunun belli başlı sebepleri olsa da en önemli sebebi Vergi Hukuku kapsamında, elde edilen reklam kazancının vergilendirilmesinden kaçınmaktır.
Ancak bilinmelidir ki, sosyal medya üzerinden elde edilen gelirler, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre; “ticari kazanç” olarak kabul edilmektedir.
Yani sosyal medya ünlülerinin takipçi sayısı ve popülerliği ile ürün üzerinde oluşturduğu etki, o ürüne veya hizmete popülerlik kazandırma kastıyla yapılmaktadır. Ne olursa olsun bu tarz paylaşımlar, reklam geliri elde edildiği açıkça anlaşılan gönderilerdir. Bu sebeple, elde edilen gelirlerin bir sözleşme altında yapılması ve kazançların vergilendirilmesi gerekmektedir.
Bu kazançların “ticari kazanç” statüsünde olduğu açıkça anlaşıldığından, vergilendirilmemiş olmasının, Vergi Usul Kanunu’na aykırılık teşkil edeceğinden bahsedebiliriz. Bu durumda, yüksek para cezalarıyla karşılaşma ihtimali ortaya çıkabilmektedir.