Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in ortaklarından biri olan Cigna Global’in, pandemi döneminde gerçekleştirdiği global ölçekte bir araştırma serisi olan ‘COVID-19 Küresel Etki Araştırması’nın beşincisi yayınlandı.
COVID-19 pandemisinin sağlık ve iyi yaşam algıları üzerindeki etkisine ışık tutmayı amaçlayan ‘COVID-19 Küresel Etki Araştırması’nın sonuncusu aşı ve aşılama çalışmalarının tüm dünyada hız kazandığı bu dönemde gerçekleştirildi.
Rapora göre; finansal güçlükler, Covid-19 nedeniyle en büyük kaygı sebebi olmaya devam ederken, insanların özellikle iş konusunda pandemiden önceki hayatlarını daha çok özledikleri görülüyor. Evden çalışmaya duyulan istek pandeminin ilk dönemlerine göre gerilerken, yine pandeminin ilk döneminde yükselişe geçen egzersiz yapma alışkanlığının azaldığı görülüyor. Eskiye dönüş özlemi artarken, aile herkesin odak noktasında olmaya devam ediyor. Araştırma; genel sağlık hizmetlerinin yanı sıra beslenme, yaşam tarzı ipuçları gibi genel sağlık tavsiyelerinin yanı sıra insanların terapi ve psikolojik danışmanlık gibi hizmetleri de online olarak alma isteklerinin yükselişe geçtiğini gösteriyor.
Sigortacılık alanında kökleri 200 yıl öncesine dayanan, 30’dan fazla ülkede 180 milyonu aşan müşterisine hizmet veren ve Türkiye’de Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in ortaklarından biri olan Cigna Global, beşinci “Cigna COVID-19 Küresel Etki Araştırmasının” sonuçlarını yayınladı. Covid-19 gibi tüm salgın hastalıkları kapsayan Cigna Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın yatarak ve ayakta tedavi teminatları ile Türkiye’de sağlık sigortacılığına adım atan Cigna, müşterilerimizin ihtiyacı olan her alanda yanlarında olma hedefini global araştırmalarla da destekliyor.
Cigna’nın, COVID-19 salgınının tüm dünyadaki insanlar üzerindeki iyi yaşam etkisini daha iyi anlamak için global ölçekte gerçekleştirilen araştırma serisinin sonuncusu olan araştırma kapsamında; Kasım-Aralık 2020 tarihlerinde Çin, Hong Kong, Kore, Yeni Zelanda, Singapur, İspanya, Tayvan, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nin dahil olduğu 11 lokasyondan 25.000’den fazla kişi ile görüşüldü.
Aşı ve aşılama çalışmalarının tüm dünyada hız kazandığı bu dönemde araştırma; bireylerin aile, finans, fiziksel durum, sosyal durum ve iş konularındaki bakış açılarını incelerken aşının bulunmasının ilk etkilerini gözler önüne seriyor ve pandemiden önceki hayattaki normale duyulan ve giderek artan özleme de dikkat çekiyor.
Finansal güçlükler, Covid-19 nedeniyle en büyük kaygı sebebi olmaya devam ediyor
Sokağa çıkma kısıtlamalarının ve yasakların ekonomik etkisi, dünyanın her yerinde hissedilmeye devam ederken, finansal güvence bireyler için en büyük endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Araştırma sonuçlarına göre; katılımcıların %49’u mevcut finansal durumlarının onları endişelendirdiğini ifade ediyor. Katılımcıların dörtte birinden daha azı (%22), hayat standartlarını sürdürebileceklerinden emin iken, katılımcıların sadece %28’i ev kredilerini ya da konut giderlerini ödeyecek maddi güce sahip olduklarını belirtiyor. Katılımcıların sadece %19’u, medikal amaçlı finansal ihtiyaçlar için planlama yapabiliyor ve sadece beşte biri (%20), çalışamama ya da işini kaybetme gibi acil durumlarda maddi güvenceleri olduğunu ifade ediyor.
Evden çalışma eskisi kadar cazip değil
Araştırma insanların özellikle iş konusunda pandemiden önceki hayatlarını daha çok özlediklerini gözler önüne seriyor. Daha önceki araştırma sonuçlarına bakıldığında; pandeminin birinci dalgasının sona ermeye başladığı 2020 yılının ortalarında, insanlar uzaktan çalışmayı büyük oranda tercih ediyorlardı. Bu tercihte uzaktan çalışmanın getirdiği esneklik ve aileleriyle zaman geçirmekten alınan keyif öne çıkıyordu. Ancak son araştırmaya sonuçları insanların %53’ünün artık en azından çalışma saatlerinin %80’inde ofisten çalışmak istediklerini gösteriyor. Bu tercihin ana sebepleri olarak ise daha etkili iletişim, daha iyi ekip iş birliği ve daha yüksek verimlilik gösteriliyor.
Online sağlık ve sağlıklı yaşam uygulamalarına olan ilgi artıyor
Farklı sağlık modelleri hayatımızda yerini alırken, dünyanın her yerinde online sağlık hizmeti, sağlık hizmeti veren öncü kurumlar tarafından büyük oranda kabul gören bir yöntem haline geldi. Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik A.Ş. Genel Müdürü Pınar Kuriş, “Geçen yıl yaşadığımız deneyim, insanların sağlık konusundaki beklentilerini derinden değiştirdi. Birçok insan artık sağlık profesyonelleriyle yüz yüze görüşmek yerine online görüşmeler yapmayı tercih ediyor. Bu tercih, gelecekte hastaların seçeceği sağlık hizmeti yolculuğuna uyum sağlamak için tartışmasız bir fırsat sunuyor ve bu fırsat; genel sağlık, ruh sağlığı ve sağlıklı yaşam desteği gibi konularda özellikle ön plana çıkarak bireye en uygun şartlarda daha iyi sağlık hizmeti sunulmasını sağlıyor.” dedi. Cigna olarak taahhütlerinin, müşterilerinin ihtiyacı olan hizmeti her an, her koşulda, en iyi şekilde verebilmek olduğunu belirten Kuriş, “Bu noktada, sağlık sigortacılığı alanında sunduğumuz ilklerle kapsamlı, kolay erişebilir, güvende ve iyi hissettiren bir hizmetin referans noktası olmak istiyoruz. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile birlikte ücretsiz sunduğumuz Online Doktor ve Online Psikolog Hizmetleriyle de müşterilerimizin sağlık problemi yaşadıklarında evden çıkmadan uzman bir doktor veya psikoloğa kolayca ulaşmalarını sağlamak bunlardan sadece biri.” diye ekledi.
Araştırmaya katılanların %59’u online hizmetlerle teşhis konulmasını tercih edeceklerini belirtirken, bu oran pandemi öncesinde ise %41 idi. Ayrıca, insanların her zaman gittikleri doktora online olarak ulaşma imkanları olması halinde online sağlık hizmetlerini tercih etme oranları %73’e kadar çıkıyor. Beslenme ve yaşam tarzı ipuçları gibi genel sağlık tavsiyeleri konusunda da online sağlık ve sağlıklı yaşam uygulamalarının kullanımında da bir artış söz konusu. İnsanların %80’i bu konularda yüz yüze görüşme yapmak yerine online görüşme yapmayı düşünebileceklerini belirtiyor. %69’luk bir oranla özellikle terapi ve psikolojik danışmanlık gibi hizmetlerle online ruh sağlığı desteği alma yönünde kayda değer bir yönelim var; global katılımcıların online danışma seanslarını düşünebileceklerini ya da tercih edebileceklerini belirtiyor.
Egzersiz alışkanlığı düşüşe geçti
Araştırma, pandeminin başında insanların edindiği olumlu alışkanlıklardan bazılarının artık etkisini kaybettiğini gözler önüne seriyor. Pandeminin başında egzersiz yapma oranları artış gösterirken bu alışkanlık Aralık 2020 itibariyle düşüşe geçmiş görünüyor ve bu da yorgunluğun artmasına neden oluyor.
Eskiye dönüş özlemi artarken, aile herkesin odak noktasında olmaya devam ediyor. Pandemi ile birlikte çalışan, ebeveyn, bakıcı ve eğitimci rollerinin yeniden tanımlanması nedeniyle herkesin hayatında çok büyük değişiklikler olmuş olsa da birçoğunun sevdikleriyle daha yakın bağlar kurmayı başardığı görülüyor. Bir önceki araştırmalara göre daha yüksek bir oran olan %40 ile katılımcılar, aileleriyle harika ya da çok iyi zaman geçirdiklerini belirtiyor.