EY Türkiye, dünyada ve Türkiye’de kamu sektörü üzerindeki değişim ve dönüşüm eğilimlerini değerlendirdi.
EY Türkiye, dünyada ve Türkiye’de kamu sektörü üzerindeki değişim ve dönüşüm eğilimlerini değerlendirdiği çalışmada, hükümetlerin yenilikçilik ve dönüşüm inisiyatiflerini hayata geçirmekte karşılaştıkları yapısal ve pratik sorunları ve bu sorunların aşılması için izlenebilecek yol haritalarını değerlendiriyor. Özelleştirilmiş yenilikçi çözümlerin ve bu çözümleri hayata geçirecek dijital teknolojilerin seçimi ve uygulamasının dönüşüm inisiyatiflerinin başarısı üzerine etkisinin altını çiziyor
Değişim ve dönüşüm hiç bu kadar hızlı olmamıştı
Dünya yaşayış, çalışma ve iletişim biçimlerimizi kökten değiştiren, adaptasyonu zor bir teknolojik devrim ile karşı karşıya. Teknolojik devrim, hayatın her alanını dönüştürmeye devam edecek. Bu durum beraberinde hem fırsatlar hem de yeni riskler ve belirsizlikler getirmeyi sürdürecek. Dönüşen yeni sosyal ve ekonomik düzende kurumlar, şirketler ve bireyler için başarı, adaptasyon becerisine ve hızına bağlı.
Kamu sektörü de değişmek, dönüşmek zorunda. Devletlerin iş yapış biçimlerini gözden geçirmeleri bir gereklilik
Kamu, sosyal ve ekonomik hayatın en büyük ve stratejik aktörlerinden biri. OECD ülkelerinde her 5 çalışandan 1’i kamu tarafından istihdam ediliyor. Kamu sektörü halihazırda dünyadaki en büyük hizmet sağlayıcı ve ekonomik hayatın tüm aktörleri gibi bu değişim ve dönüşüm sürecinin doğrudan muhatabı. Bu doğrultuda EY Türkiye Kamu Sektörü Danışmanlık Hizmetleri bölümü, kamu sektörü üzerindeki değişim ve dönüşüm baskısını 5 başlıkta değerlendiriyor.
- Daha fazlasını daha azıyla yapmak
- Artan hizmet ihtiyacına cevap vermek
- Kamu sektörüne olan güveni tesis etmek
- Ekonomik rekabet gücünü artırmak
- Sanayide dönüşümü desteklemek
Bu değişim ve dönüşüm baskısının karşısında ise kamu sektörünün mevcut dönüşüm inisiyatifleri konumlanıyor. EY ilgili çalışmasında, dünyada ve Türkiye’de mevcut kamu sektörü dönüşüm inisiyatiflerinin 6 temel alana odaklandığını belirtiyor.
- İnsan – Makine İş Birliği | Vatandaşların ihtiyaçlarına teknolojik çözümler getirilmesi
- Kamuyu Yeniden Ölçeklendirme | Etkisi ispatlanmış mikro ölçekli yeniliklerin kamusal ölçeğe taşınması
- Vatandaşların Katılımı | Vatandaşların kamu hizmetlerinin tasarımında aktif rol alması
- Toplu veya Kişisel Hizmetler | Kamu hizmetlerinin kişiye özel ya da toplulaştırılmış halde sunulması
- Deneysel Kamu Politikaları | Küçük yatırımlarla büyük etkiler yaratan kamu hizmetlerinin tasarlanması
- Organizasyonel Yeniden Yapılanma | İnsan kaynağı, süreçler ve finansman araçlarının yenilikçi yöntemlerle yeniden tasarlanması
Devletlerin yenilikçilik ve dönüşüm inisiyatiflerini hayata geçirmekte karşılaştıkları yapısal ve pratik sorunlar birbirine çok benziyor
Kamu sektöründeki dönüşüm inisiyatiflerinin başarısında bütçe, kurumlar arası koordinasyon, entegre bilişim altyapısı, stratejik beceri ve yetkinliklerin mevcudiyeti ve uzun vadeli bakış açısı temel başarı faktörleri olarak tanımlanıyor. EY, uygulamaların başarısında sorun için özelleşmiş yenilikçi çözümlerin ve bu çözümleri hayata geçirecek dijital teknolojilerin seçimi ve uygulamasının öneminin altını çiziyor. Bununla beraber yeni sorunların eskilerine göre daha çok boyutlu olduğu; beraber çalışmanın, iş birliğinin, koordine olmanın artık daha da önemli olduğu belirtiliyor.
Türk kamu sektörü sürecin ve sürecin getirdiklerinin farkında
“Dönüşüm her zaman sancılı ancak kamu sektörünün dönüşümünün önündeki zorluklar yenilikçi yaklaşımlar ve teknolojik çözümlerle aşılabiliyor” diyen EY Türkiye Yardımcı Şirket Ortağı ve Kamu Sektörü Lideri Serhat Akmeşe, “Günümüz dinamikleri kamunun rolünü yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor, kamu sektörü artık en büyük ve stratejik hizmet sağlayıcı. Geleneksel yaklaşımdan yeni kamu yönetimi yaklaşımına geçişimiz hızlanmalı. Türk kamu sektörü sürecin ve sürecin gerekliliklerinin farkında, ulusal politika dokümanlarında kamu hizmet sunumunda ve politika süreçlerinde yenilikçiliğe, dijitalleşmeye, dönüşüme ilişkin daha çok taahhüt ve uygulamada daha çok girişim görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Dönüşüm nasıl hızlandırılabilir?
Akıllı Altyapı: Günümüzün kentleşme, çevre kirliliği, su kıtlığı ve iklim değişikliği gibi temel problemleriyle akıllı altyapılar oluşturularak mücadele edilebilir. Akıllı bağlantılı ve elektrikli araçlar, akıllı enerji şebekeleri, enerjiyi verimli kullanan binalar, nesnelerin interneti ağları ve açık veri portalları akıllı altyapıyı oluşturmada kullanılacak önemli bazı unsurları oluşturuyor. Dünyanın bir yenilenme sürecine girdiği günümüzde akıllı altyapılara yatırım yapılması en son teknolojilerin verimlilik, direnç ve sürdürülebilirlik alanlarında sağladığı faydalardan yararlanılmasını sağlayacaktır.
Kamusal Değer: Talebin arttığı ve büyüme görünümünün belirsiz olduğu bir küresel ortamda yönetimlerin kamu hizmetlerini ve altyapıyı sürdürülebilir şekilde finanse etmenin yollarını bulmaları gerekiyor. Blockchain ve robotik süreç otomasyonu (RSO) gibi dijital teknolojiler bu anlamda hizmet sunumu için yeni modellerin keşfedilmesi, daha etkin harcamalar yapılarak kaynak yönetiminin güçlendirilmesi, programlara ve hizmetlere yapılan yatırımın vatandaşlar için elde edilen sonuçları doğrudan etkilemesi ve hesap verebilirlik ile güvenin artırılması için kullanılabilir. Rutin iş süreçlerinin otomasyonunda kullanılan RSO, kamu hizmetlerinde görevlilerinin daha katma değerli işlere odaklanmalarına imkân tanıyabilir. Veriye dayalı karar alma süreçleri, örneğin vergi ödemelerinde ortaya çıkabilecek problemlerin etkin yönetimine veya kaynak kullanımında önlem amaçlı aksiyon alınmasına katkı sağlayabilir. Bununla birlikte dönüşümün başarılı olabilmesi için yönetimlerin özel işletmeler, kar amacı gütmeyen organizasyonlar, sosyal girişimler ve vatandaşlardan oluşan büyük bir ekosistemde yenilikçi hizmetleri ve işletme modellerini geliştiren ve yöneten bir platform haline gelmesi gerekiyor.
Hizmet Deneyimi: Günümüzde vatandaşlar kamu hizmetlerinin de tıpkı özel sektörden aldıkları hizmetler gibi kişiselleştirilmiş olmasını bekliyor. Bu doğrultuda hükümetlerin, vatandaşların kamu hizmeti deneyimini iyileştirmede dijital teknolojileri nasıl kullanabileceklerini tasarlamaları gerekiyor. Bu da politika tasarımı ve hizmet sunumunda ‘önce vatandaş’ kültürü ve anlayışının benimsenmesini gerektiriyor. Burada ana hedef ise şeffaf ve etkin bir etkileşim sağlanması ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi olmalı. Yapay zekâ ile birlikte gelen kişiselleştirilmiş hizmetler, ulaşım sürelerinin kısaltılması, öğrencilere bireysel öğrenme ihtiyaçlarına uygun eğitim desteği sağlanması, ihtiyaca ve uygunluğa göre sosyal hizmetlere katılım gibi pek çok alanda yenilikleri beraberinde getiriyor.