Takip et
Bülten Aboneliği

Teknoloji dünyasından en yeni haberler ve gündem başlıkları e-posta adresinize gelsin.

Paynet CMO’su Serra Yılmaz Röportajı

Paynet Ödeme Hizmetleri’ne Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serra Yılmaz ile özel bir röportaj yaptık.

Paynet ile kesişen kariyer öykünüzü sizden dinleyebilir miyiz?

İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği mezunuyum. Yüksek lisansımı Işık Üniversitesi Yüksek Lisans Yönetim Bilişim Sistemleri alanında yaptım. Teknoloji sektöründe 20 yıllık bir deneyimim var. Bu süreçte birçok yerli ve uluslararası şirkette, satış ve pazarlamadan sorumlu üst düzey yönetici olarak görev aldım. Paynet öncesinde, Arena Bilgisayar iş ortaklarından BNK Grup’un Genel Müdürlüğü görevini yürütüyordum. Bu esnada Serkan Çelik ile tanışma fırsatım oldu. Serkan Bey Paynet ile ilgili vizyonundan, mevcut başarı hikayelerinden ve yeni başarı hikayeleri yazmak üzere planlarından bahsettiğinde çok heyecanlandım. Mayıs 2020’de Paynet Ödeme Hizmetleri’ne Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı CMO olarak transfer oldum.

Paynet’i nasıl tanımlarsınız? Marka kimliği ve kurumsal değerleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

20 yıllık B2B ve B2B2C ödeme ve tahsilat deneyimimizi, hizmet verdiğimiz işletmelerle paylaşan ve yeni çözümler üretmek için organizasyonunu daha da güçlendiren Merkez Bankası lisanslı lider bir finansal teknoloji şirketiyiz. Kurulduğumuz 2000 yılından bu yana hızlı ve kesintisiz bir büyüme performansı gösteriyoruz. Toplam tahsilat hacmimiz her yıl yüzde 100 artış gösteriyor. Fiziksel dünyadaki müşterilerle kurumların arasındaki ödeme sürecini tamamen dijitalleştiren ve nakit akışını hızlandıran bir iş modelimiz var. Finansal çözümlerle teknolojiyi birleştirerek yeni ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Paynet olarak en önemli hedefimiz, ürün ve çözümlerle hizmet verdiğimiz işletmelerin enerjilerini tahsilat sorunlarına değil, büyüme hedeflerine harcamasını sağlamak.

 
Marka kimliği ve kurumsal değerleri açısından da çok güçlü bir şirketiz. Paylaşımcı olmak, güven vermek, sınırları ortadan kaldırmak ve sadeleştirmek en güçlü değerlerimiz ve bunlar şirket olarak bizim kodumuzda var. Vizyonumuzu ve hayallerimizi paylaşarak sektörü geliştiriyoruz. Adını “paylaşmak” tan alan bir şirket olarak bilgi birikimimizi, teknolojik gücümüzü ve yol göstericiliğimizi üye iş yerlerinin başarısına ve büyümesine adamış durumdayız.

Pandemi süreci değerlendirmelerinizi de öğrenmek isterim. Süreç ile birlikte pazarlama stratejinizde nasıl bir değişikliğe gittiniz?

COVID-19 süreci dijital dönüşüm için katalizör işlevi gördü. Yıllardır konuştuğumuz dijital dönüşüm konusunda farkındalık ve yatırımlar arttı. Finansal teknolojiler de bu dönüşümün en kritik noktalarından bir tanesi oldu. Pandemiyle beraber hayatının merkezine sağlığı koyan, hijyen ve mesafe hassasiyeti artan tüketiciler online alışverişe yöneldi. 10 milyondan fazla kart ilk kez internet ödeme sistemlerine dahil oldu. Pandeminin de etkisiyle ödeme yöntemleri ağırlıklı olarak temassız, mobil ve online ödemelere döndü. BKM verilerine göre 2021 yılının şubat ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre temassız ödemeler 3 katına çıkarken, mobil temassız ödeme işlem adedi de yine geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 216 arttı.  Tüm bu gelişmeler finteklere ilgiyi artırdı.

Tam bu noktada biz de dijitalleşen ödeme sistemlerinde markalar ile müşterileri arasındaki dijital tahsilat köprüleri kurma, müşteri deneyimini iyileştirme ve müşterilerin satın alma algoritmalarını şekillendirmede kritik bir rol oynadık. Pazarlama stratejimiz kapsamında, farklı sektörlerin değişen ihtiyaçlarına göre yeni finansal araçları sisteme dahil etmeye, yeni ürünler geliştirmeye ve müşteri deneyimini geliştirmeye odaklandık. Müşteri deneyimi tarafında sözleşme süreçlerimizi online kanallara taşıdık, web sitemizden başlayarak tüm ürün ailesinde kullanıcı deneyimini iyileştirmek üzerine projeler gerçekleştirdik, üye iş yerlerimizin yeni ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünler tasarladık. İletişimimizi daha fazla dijital kanallara taşıdık. Yeni iş ortaklıklarımızı sisteme dahil ettik ve pek çok yeni ürünü piyasaya çıkardık.

Bu dönemde KOBİ’lerin “Dijital ve Finansal Karnesi” isimli bir araştırma da gerçekleştirdik. 11 ilde, 1.000 KOBİ ile gerçekleştirdiğimiz araştırmada, KOBİ’lerin dijital ve finansal olgunluk ve okuryazarlık seviyesini tespit etmeyi ve önümüzdeki dönem ihtiyaçlarını anlayabilmeyi hedefledik. Araştırma sonuçlarına göre KOBİ’lere yönelik özellikle ürün ve iletişim stratejimizi güncelledik.

Bu doğrultuda sosyal medyaya ve dijital kanallara bakış açınızı da sormak istiyorum. Pazarlama bütçenizin ne kadarlık bir kısmını bu alanlara ayırıyorsunuz? Hangi platformlar Paynet için daha öncelikli?

Hem işin hem iletişimin dijital kanallara kaydığı bu dönemde biz de dijital pazarlama bütçemizi artırdık. Müşterilerimiz ve hedef kitlemizin değişen ihtiyaçlarına yanıt vermek, onlarla iletişimi güçlendirmek için dijital kanal kullanımımız da arttı. Ancak bu dönemde tüm şirketler pazarlama faaliyetlerini dijital kanallara yönlendirdiği için bu alanda önemli olan mecraların kullanım frekansları değil, içerik oluyor. Stratejimizi hedef kitlemizin işine yarayacak, özellikle finansal teknoloji alanında bilgi birikimini geliştirecek ve olası sorularına cevap olacak içerikler üretmek üzerine kurguladık. B2B2C modelinde çalışan lider bir finansal teknoloji şirketi olarak ana mecramız sosyal medyada Linkedin. Kobi iletişimimiz de ise ana mecramız Kobilerin en yoğun takip ettiği Instagram. Yeni gelişmeleri ve çözümlerimizi aktardığımız online etkinlik katılımlarına önem veriyoruz. Müşteri deneyimini iyileştirmek adına web sitemiz ile başlayan UX/UI projelerine yatırım yapıyoruz. Yakın dönemde geliştirdiğimiz yeni sitemizi canlıya alıyor olacağız. Dijital kanalların olmazsa olmazı SEO/SEM yatırımlarımızı da yine bu dönemde artırdık.

Son dönemde önemli iş birliklerine imza attınız, bunları bize hatırlatır mısınız? Yeni iş birlikleriniz hangi sektörler içerecek? Özellikle odaklandığınız / odaklanacağınız bir sektör olacak mı?

Biz B2C ve B2B2C alanında faaliyet gösteren tüm şirketlerin nakit akışını yönetmeye talip Türkiye’nin yenilikçi finansal çözümler platformuyuz. Pek çok iş ortağımızla sektörlere özel ve kurumların ihtiyacına yönelik entegre iş geliştiriyoruz. Nebim, Intertech, e-Logo gibi sektöründe lider kurumlarla gerçekleştirdiğimiz önemli iş birlikleri var. Örneğin mağazalarda perakende satışta yaygın kullanılan Nebim V3 ile Paylink Mobil Ödeme Entegrasyonunu geliştirdik. Nebim V3 POS Paylink Mobil Ödeme Entegrasyonu ile markalar mağaza içerisinde herhangi bir yerde, kasada, reyonda veya kabinde tüketicinin hızlı ve güvenli bir şekilde mobil ödeme yapabilmelerini sağlıyor. Kasada tüketicinin kuyruk beklemesine gerek kalmadan ödeme yapmasını sağlayan bu yenilikçi çözüm, tüm banka kartlarına taksit imkanı sunuyor, üstelik temassız ödemelerde limit kavramını ortadan kaldırıyor. Tüketiciler kartları yanlarında olmasa dahi mobil cihazlarıyla ödemelerini hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Intertech ile yaptığımız iş birliği kapsamında farklı finansal araçların dijitalleştirilmesini sağlayarak üye işyerlerinin erişimine uygun bir hale getiriyoruz. e-dönüşüm ve ERP tarafında Türkiye’nin önde gelen oyuncularından biri olan e-Logo ile tasarladığımız yeni çözümlerimizi yakında duyurmaya başlayacağız.  Önümüzdeki dönemde de yine birçok iş birliğiyle yepyeni ürünleri pazara sunmaya devam edeceğiz.

Fintech sektöründe nadir kadın yöneticilerden birisiniz. Sektörde daha fazla kadının yer alması için nelere ihtiyaç var? Nasıl bir yol izlenmeli?

Kadınların iş dünyasının her alanında güçlenmesi ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişimi için en kritik unsurlardan biri. Genel istihdam pazarında kadın istihdamı beklentileri karşılamazken teknoloji ve fintech de maalesef kadın istihdamının düşük olduğu bir alan. Teknoloji sektöründe kadın istihdamı maalesef yüzde 10’un altında. Öncelikle toplumsal olarak bilinçlenmemiz gerekiyor, aile içerisinde kadının ve erkeğin rolleri küçük yaşta belirleniyor. Bu konuda farkındalık çalışmaları uzun zamandır ele alınıyor. İş dünyasında sadece kadının kadına desteği yersiz kalıyor, konuyu erkeklerin de sahiplenmesi gerekiyor. Cinsiyet eşitliği, kapsayıcılık ve çeşitlilik her şirket kültürünün bir parçası olmalı. Sadece sosyal sorumluluk sebebiyle değil, ekonomik kalkınma için de cinsiyet eşitliği konusuna sahip çıkmak lazım.  McKinsey cinsiyet eşitsizliğinin küresel ekonomiye olan etkilerini belirten bir rapor yayınladı. Buna göre iş hayatında cinsiyet eşitliği sağlanmazsa 2030 yılında küresel ekonomi kaybının 1 Trilyon dolar olacağı öngörülüyor, ancak eşitlik sağlanabilirse kazancın 13 Trilyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Eskisine oranla daha fazla kadın, başarılı bir kariyer için hızla gelişen teknoloji sektörünü tercih ediyor. Buna rağmen kadınlar teknoloji sektöründe hala erkeklere oranla çok daha düşük bir oranla yer alıyor.

Kadınları sektörden uzaklaştıran en önemli nedenlerin başında kendilerini yönlendirecek mentor, rol model bulamamaları, cinsiyet bariyerleri ve ücret eşitsizliği geliyor.
PWC’nin Teknolojide Kadın raporu, kız çocuklarının meslek seçiminde STEM alanlarına yönelmesi için kadın rol modellere ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Gençlere sorulduğunda yüzde 66’sı teknoloji sektöründe erkek rol model adı hatırlayabilirken sadece yüzde 22’si teknoloji sektöründen bir kadın rol model adı telaffuz edebiliyor. Bu anlamda teknoloji şirketlerini yöneten kadın liderlerin çok daha görünür olmaları ve gençlere ilham vermeleri gerekiyor. Örneğin Biontech kurucularından Özlem Türeci bence bu kuşağın rol modellerinden biri olacak. Tutkularından vazgeçmesinler, hangi alanda olursa olsun hayallerinin peşinden gitsinler. İlgi duydukları alanla ilgili tüm gelişmeleri güncel olarak takip etsinler. Aldıkları eğitimle bu tutkuyu birleştirince kariyerlerinde istedikleri noktaya geleceklerine şüphem yok.

Kadınlar, maddi koşullarından ve medeni durumlarından bağımsız, mutlaka iş hayatında yer almalı. Benim de içinde bulunduğum Turkish WIN ve WTech Turkey gibi pek çok STK var. Bu organizasyonlarda kadınlar hemcinslerini eğitim, danışmanlık ve mentorluk yoluyla destekliyor. Hatta yatırımcı kadınlar için ayrı organizasyonlar, iş hayatına ara vermiş kadınların yeniden işe hayatına dahil olması için çalışan dernekler de mevcut. Yaptıkları iş veya eğitimi çerçevesinde tutkusu olan kadınlar için önümüzde pek çok fırsat var.

Finansal teknolojiler alanında kariyer yapmayı düşünen kadınlara neler önerirsiniz?

Önemli bir yükseliş yaşayan ve dijital dönüşümün hızlanmasıyla birlikte yükselişinin devam edeceğini gözlemlediğimiz finansal teknoloji sektöründe kariyer yapmak heyecanlı bir yolculuk. Her gün gelişen bu sektör birçok fırsatı barındırıyor. Teknolojinin en cazip yanlarından biri sürekli yenilenmesi, öğrenme sürecinin hiç bitmemesi. Bu nedenle teknolojiye ilgilerini gelişmeleri sıkı takip ederek beslemeli, merak etmekten vazgeçmemeli, sürekli öğrenme yolculuğunda kendilerini her daim dinç tutmalılar. Ben mesleğe adım atacak tüm kadınlara öncelikle cesur olmalarını, tutkularının peşinden gitmelerini tavsiye ediyorum.

2021 yılı hedefleriniz ve müşterilerinizi bekleyen yenilikler konusunda neler söylemek istersiniz?

Bu yıl yüzde 100 büyüme ile 8 milyar TL’lik bir işlem hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Büyümemizi sürükleyecek birçok yenilikçi uygulama ve ürünü piyasaya çıkaracağız. Sektörde regülasyonlarla desteklenen önemli gelişmeleri de bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Gündemimizde TR Karekod, açık bankacılık, mikro kredi ve SoftPOS gibi yenilikçi çözümler var. Önümüzdeki dönemde de üye işyerlerimizin enerjilerini tahsilata değil, işlerini büyütmeye odaklamalarına destek vermeye devam edeceğiz.

İlgili Yazılar