Universal Robots’un Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, cobot’ların üretimde zorunluluk olduğunu vurguladı.
Cobot’lar, tüm iş süreçlerinde insanlar ile birlikte, güvenli bir şekilde çalışmak ve insan-robot iş birliğini sağlıyor. Uluslararası Robotik Federasyonu, cobot pazarının büyümesiyle ilgili yıllık yüzde 40 oranında bir artış tahmin ederken, Interact Analysis yıllık cobot gelirlerinin 2028’de 1,94 milyar dolara ulaşacağını ve cobot’ların toplam robot pazarındaki payının yüzde 15,7’e ulaşacağını öngördü. Universal Robots’un Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “Cobot’ları geleneksek robotlardan ayıran en önemli farklar özetle, entegre sensörleri ve özel yazılım algoritmalarından yararlanarak ihtiyaç halinde insanlarla yakın temas halinde çalışabilmeleri, hızlı kurulum, kolay programlama ve esnek konumlandırma ve kullanımdır” dedi.
“Üretimde dijitalleşmeye, esnek üretime yani başarıya giden yol cobot’lardan geçiyor”
Kandan Özgür Gök, cobot’ların hızlı kurulumu, uygun maliyeti, kolay programlama, hafif ve kompakt yapıları ile fiyat ve kalite rekabet avantajı sunduklarını belirterek, “Cobot’lar, 360 derece hareket kabiliyetiyle üretimde paketleme-paletleme-etiketleme, makine besleme, kalite kontrol, boyama, çapak alma, zımparalama ve cilalamaya, ark kaynağı, yapıştırma-dağıtma, montaja kadar başarıyla yer alabiliyor. Verimlilik artışı ile birlikte, hızlı yatırım elde edilmesini sağlayan cobot’lar yüzde 500’e varan üretim artışlarıyla başarı hikayelerinin yazılmasında büyük oranda rol sahibi oluyor. Patentli güvenlik sistemi ile birlikte, hem insanlarla hem de insanlardan bağımsız bir şekilde güvenle çalışabilen cobotlar, üretimin her koşulda kesintisiz devam etmesini de garanti ediyor. Bu durum birçok pazarda rekabet, prestij ve liderliği de beraberinde getirmektedir. Üretimde çevikliğe, esnek üretime ve değişen koşullara kolay adaptasyon en esnek otomasyon platformu cobot’lardan geçiyor” ifadelerini kullandı.
Cobotlar tüm işletmeler için rekabet, sürdürülebilirlik ve kalite noktasında gerekli
Cobot’ların, sektör ve işletme ölçeği fark etmeksizin son derecede katma değer sağlayarak insana destek olduğunun altını çizen Gök, “Cobot’lar bugünün kabul gören teknolojisi olmakla birlikte, geleceğin üretim modellerinde de şimdiden planlamaları yapılarak konumlandırılıyor. Yeni bir yazılım ya da yazılımcıya gerek duymadan, akıllı telefon kullanabilen birisi tarafından kolayca programlanabilen cobot’lar, IOT teknolojileri ve yapay zekaya entegre olabilme özelliklerini barındırmaktadır. Cobot’lar bu özellikleriyle geleceğin fabrikalarına geçiş sürecindeki ‘insan’ faktörünü en doğru şekilde konumlandırarak, geçiş sürecinde önemli bir rol oynuyor. Bu geçiş sadece çok uluslu firmaların ya da dev fabrikaların değil, küçük ve orta ölçekli olup, üretim süreçlerini tümüyle dijitalleştirmek isteyen KOBİ’lere de çözüm olmaktadır. Esnek üretim ve Türkçe kullanım panelleri ile cobot’lar, üretimde dijital dönüşümü herkes için ulaşılır hale getiriyor. Cobot’lar artık işletmeler için üretimde zorunluluk oluyor” dedi.