Takip et
Bülten Aboneliği

Teknoloji dünyasından en yeni haberler ve gündem başlıkları e-posta adresinize gelsin.

İş başvurularını İK’cılardan önce yapay zeka okuyor

Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, iş başvurularında değişen kriterler hakkında ipuçları verdi.

Yaptığınız çok sayıda iş başvurusundan hiçbirine olumlu veya olumsuz dönüş alamadıysanız öz geçmişiniz yapay zekaya takılmış olabilir! İnsan kaynakları platformu Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, dijitalleşme ile birlikte işe alım süreçlerinin de değiştiğine dikkat çekerek, “Artık iş başvuruları, İK departmanlarına gelmeden önce yapay zekadan geçiyor. Eğer öz geçmişte, ilana uygun filtreler, adayın özelliklerini anlatan etiketler yoksa veya tarih gibi verilerde tutarsızlıklar varsa o başvuru büyük olasılıkla İK departmanı tarafından değerlendirmeye alınmıyor” dedi. Yalı, iş başvurularında değişen kriterler hakkında ipuçları verdi.

Yılın son çeyreği, iş başvurusunda bulunmak için en uygun dönemlerden biri olarak kabul ediliyor. Çünkü tatil döneminin sona ermesinin yanı sıra bütçelemesi yapılan işe alımların yıl bitmeden tamamlanması için de insan kaynakları (İK) departmanları yoğun bir mesai harcıyor. Ancak iş başvurularında onlarca adayın arasından sıyrılmak için doğru zamanda başvuru yapmak tek başına yeterli değil. 19 ülkede 1.800 şirket tarafından kullanılan insan kaynakları platformu Kolay İK’nın CEO’su Çağlar Yalı, iş başvurularının temelini oluşturan öz geçmişlerde önem kazanan yeni kriterler hakkında bilgi verdi.

“Öz geçmiş, yapay zeka için anlamlı bir veri olacak şekilde hazırlanmalı”

İş ağı platformu, kariyer siteleri veya aday takip sistemi (ATS) araçları üzerinden alınan iş ilanlarının İK departmanlarından önce yapay zeka filtresinden geçtiğini söyleyen Yalı, “Dijitalleşme, pandemiyle birlikte değişen çalışma modelleri ve yeni kuşağın beklentileri işe alımın kurallarını değiştirdi. Özellikle dijitalleşmeyi İK alanında kullanmaya başlayan şirketler, işe alımlarda kendileri için en uygun adayı en hızlı şekilde seçebilme noktasında yapay zekadan yararlanıyor. Dolayısıyla her şeyden önce öz geçmişleri yapay zeka için anlamlı olacak şekilde hazırlamak, bunu bir bilgisayarın okuyabileceği bir veri olarak görmek gerekiyor. Bu noktada özellikle işe alımlarda yapay zekadan yararlanan şirketler için öz geçmişin başına eklenen mektupların veya birkaç kelimeyle anlatılabilecek bir işi uzun cümleler ile yazmanın çok fazla anlam ifade etmediğini söylemek mümkün. Çünkü yapay zeka anahtar kelimelerle uyuşan, daha uyumlu olan kısımları filtreliyor, dolayısıyla o uzun yazılar filtrelenemiyor. Bu filtrelerden geçemeyen öz geçmişler de çoğu zaman İK departmanları tarafından değerlendirmeye alınmıyor” dedi.

“Öz geçmişteki etiketler, sosyal medyada olduğu gibi öne çıkmayı sağlıyor”

Yalı, yapay zeka bariyerini aşmak için öz geçmişe etiket koyulmasının önemini şu sözlerle anlattı; “Öz geçmişin her şeyden önce kısa, basit ve amacına uygun olması çok önemli. Örneğin ATS araçları iş ilanı ile öz geçmişi karşılaştırıp, benzer kelime sayısına göre uyum skorunu çıkarıyor. Eğer bu uyum yüksekse öz geçmiş ilk elemeden başarıyla geçip ön plana çıkıyor. Nasıl ki sosyal medya platformlarında bir arama yaparken etiket kullanıyoruz, iş ilanlarını da bu şekilde değerlendirmeliyiz. Çünkü yapay zeka da bu etiketlere bakıyor. Ancak bu durum, tüm öz geçmişin etiketlerden oluşacağı anlamına gelmiyor. Öz geçmişte tüm detaylar, kısa cümlelerle basit ve anlaşılır şekilde yer almalı.

“Bir harf hatası öz geçmişinizin elenmesine neden olabilir”

Öz geçmişin madde madde, yazım hatasız ve tutarlı olması gerektiğine de dikkat çeken Yalı, “Bir iş ilanında mezun olduğunuz okulun öğrencilerinin tercih edildiğini varsayalım. Ancak okulun adını yazarken bir harfi eksik yazsanız, öz geçmişinizin geri kalanı kusursuz bile olsa yapay zekaya takılabilirsiniz. Deneyimleriniz bölümünün kronolojik olmaması, bir işin bitiş tarihiyle bir sonraki işin başlangıç tarihinin tutarsız olması veya bazı tarihlerin hiç girilmemesi gibi hatalar, yapay zeka için ‘anlamsız data’ olduğundan filtrelenemiyor ve elenmenize yol açabiliyor” diye konuştu.

“Başvurunuzu şirkete ve pozisyona göre özelleştirin”

İş başvurularında yapılan en büyük hatalardan birinin de iş ilanındaki kriterlere göre öz geçmişi düzenlememek olduğunu belirten Yalı şöyle devam etti; “Başvurduğunuz bir iş yeri için ehliyetinizin olması önemli bir kriterken bir diğeri için sigara içmemeniz veya hobileriniz avantaj sağlayabilir. Bu nedenle öz geçmişinizde deneyim, eğitim gibi muhakkak olması gereken alanlar dışındaki isteğe bağlı bölümler, o şirketin ve başvurulan pozisyonun arama kriterlerine göre öz geçmişe eklenebilir veya çıkarılabilir. Hatta o ilan özelinde aranılan kriterlere göre geçmiş tecrübelerinizden sizin öne çıkaracağınız yerler ve uzmanlık alanları da değişkenlik gösterebilir. Özetle bir öz geçmiş ile tüm ilanlara başvurmak yerine, öz geçmiş o iş ilanına özel olarak düzenlenmeli. Bir diğer önemli konu da şirkete ulaştırdığınız öz geçmiş ile LinkedIn’deki profilinizin aynı içeriğe sahip olması. Çünkü öz geçmişiniz yapay zekadan geçip İK departmanına geldiyse büyük olasılıkla bu platformdaki sayfanız da incelenir. Dolayısıyla bilgiler tutarlı olmalı.”

İlgili Yazılar
Devamını oku

Metaverse ciddi bir küresel proje

“Dijital Çağda İletişim Çalışmaları” başlığı ile Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen 9. Uluslararası İletişim Günleri Sempozyumu, açılış töreni yapıldı.…