Kaspersky, tüketicilerin ölüm sonrası dijital izlerini kontrol altına almak için alabilecekleri önlemleri paylaştı.
Kaspersky’nin “Heyecan, Batıl İnanç ve Büyük Güvensizlik – Küresel Tüketicilerin Dijital Dünya ile İlişkisi” (Excitement, Superstition and great Insecurity – How Global Consumers Engage with the Digital World”) başlıklı yakın tarihli araştırması, ankete katılanların %61’inin ölen kişilerin kimliklerinin kimlik hırsızlığına karşı özellikle savunmasız olduğuna inandığını ortaya koyuyor. Yapay zeka (AI) kullanılarak bir kişinin çevrimiçi varlığının yeniden oluşturulması konusunda ise katılımcıların %42’si bunu kabul edilebilir bulurken, bunların %27’si buna aktif olarak karşı çıkıyor. Bu durum, dijital dünyada gizlilik ve saygı konularındaki çözülmemiş sorunları gözler önüne seriyor.
Kepios tarafından gerçekleştirilen “Dijital 2024 Küresel Genel Bakış Raporu”a göre, internet kullanıcılarının %95’i artık her ay sosyal medyayı kullanıyor ve Temmuz 2023 ile Temmuz 2024 arasında 282 milyon yeni kullanıcı platformlara katıldı. Daha fazla insanın çevrimiçi etkileşimde bulunması ve dijital izlerinin genişlemesiyle, gizlilik, miras ve dijital kimliklerin etik kullanımıyla ilgili endişeler giderek daha önemli hale geliyor.
Katılımcıların yarısından fazlası (%69), vefat eden kişilerin çevrimiçi varlıklarının yapay zeka kullanılarak yeniden oluşturulabileceği konusunda hemfikir. Buna yönelik tutumlar farklılık gösteriyor; katılımcıların %42’si fotoğraflar, videolar veya diğer hatıralar aracılığıyla artık hayatta olmayan birinin dijital kimliğinin oluşturulmasının kabul edilebilir olduğunu düşünürken, %27’lik bir kesim buna karşı çıkıyor.
Çoğu insan (%70), vefat eden kişilerle ilgili görüntülerin veya hikayelerin, onların yakın çevreleri için üzücü olabileceğinden emin. Bununla birlikte, tüketicilerin %49’u, belirli bir kişiyle ilgili olarak çevrimiçi yayınlanmış her görüntü, video veya ses kaydını bulmak için bir zaman sınırı olmadığı konusunda emin.
Muhtemelen, tüketicilerin ölüm sonrası dijital izlerini kontrol altına almak için alabilecekleri tek önlem, vasiyetlerinde talimatlar eklemek oluyor. Katılımcıların %62’si, çevrimiçi varlığı olan herkesin, verileri ve sosyal medya hesaplarıyla ne yapılması gerektiğini vasiyetlerinde belirtmesi gerektiği konusunda hemfikir.
Kaspersky web içerik analizi uzmanı Anna Larkina “Bir kişinin dijital ayak izini yönetme konusu, günlük çevrimiçi faaliyetlerde genellikle göz ardı ediliyor. Ancak anket sonuçları, kritik bir noktayı vurguluyor: Katılımcıların önemli bir kısmı, çalınan kimliklerin kullanıcılar veya sevdikleri için büyük kişisel sorunlara yol açabileceğinin farkında. Bu riskler göz önüne alındığında, gizliliği artıran ve dijital kimlikleri koruyan proaktif önlemler almak akıllıca oluyor. Böylece, bireyler çevrimiçi varlıklarının her durumda güvenli ve saygılı kalmasını sağlayabilir,” diye konuşuyor.
Kaspersky uzmanları, kullanıcıların gizliliğini güçlendirmek için şunları öneriyor:
1. Modern bir güvenlik çözümü kullanmak, uygulamaların hangi kişisel verileri işlediğini izlemeyi ve gerektiğinde veri toplamayı sınırlandırmayı kolaylaştırır.
2. İşletim sistemi, tarayıcı ve tüm güvenlik yazılımlarını güncel tutmak fark yaratır. Güncellemeler genellikle istismar edilebilecek güvenlik açıkları için yamalar içerir.
3. Tüm çevrimiçi hizmetler hangi verileri topladıklarını ve bunları nasıl kullandıklarını açıkça belirtmediğinden, çevrimiçi Gizlilik denetleyicisinin talimatlarını izlemek, çevrimiçi olarak paylaşılan bilgi miktarını sınırlamaya yardımcı olacaktır.