Seda Yekeler Eğitim Vakfı Kurucu Başkanı Seda Yekeler”in okulların yüz yüze eğitime başladığı ülkelerdeki önlemler hakkında bilgi verdi.
Almanya’da lolipoplu korona testi yapılıyor, Japonya’da öğrenciler ayakkabılarını çıkararak derslere katılıyor. İspanya’da öğretmenler arasında aşılama oranı yüzde 100’e yaklaşırken İtalya’da ise aşısız öğretmenden Türkiye’deki gibi 48 saatte bir PCR testi isteniyor. Seda Yekeler Eğitim Vakfı Kurucu Başkanı Seda Yekeler okulların yüz yüze eğitime başladığı ülkelerdeki önlemler hakkında bilgi verdi.
Dünyada eğitim nasıl devam ediyor?
Koronavirüs tüm dünyada eğitimi sekteye uğrattı. 1,5 milyar çocuk okulların kapanmasından etkilendi; 463 milyonu uzaktan eğitime erişemedi. Türkiye, OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke oldu. Aşının bulunması ve normalleşmenin başlamasıyla ise dünya genelinde öğrenciler okullara geri dönmeye başladı. Bazı ülkeler ağustosta okulları açarken bazı ülkelerde de Türkiye gibi eylül ayında eğitime başlandı. Türkiye’de öğretmenlerden aşı olmamaları durumunda, haftada iki kez PCR testi isteniyor, derslerin ise 40 dakikayı aşmama kuralı var. Ayrıca tüm öğrenciler okula maskeyle geliyor, yiyecek içecek tüketiminin ayrı zamanlarda gerçekleştiriliyor. Öğretmen veya öğrencinin ailesinde pozitif bir vaka tespit edildiğinde vakanın tespit edildiği ailedeki öğretmen veya öğrenci yakın temaslı kabul ediliyor. Peki diğer ülkelerde durum nasıl?
Almanya’da lolipoplu test
Almanya’daki kullarda maske ve hijyen önlemleri bu yıl da geçerli olacağını belirten Yekeler, “Almanya da aileleri çocuklarının güvende olacağına ikna etmek ve yüz yüze eğitimin duraklamaması için bazı uygulamaları yürürlüğe sokuyor” dedi. Almanya’daki bazı eyaletlerde çocuklar için Loli testi adında oldukça kolay bir testin de yapıldığını aktaran Yekeler, “Aynı bir kulak pamuğu çubuğu gibi bir test kitini 30 saniye boyunca öğrenci ağzında tutuyor ve emiyor. Hatta bu sürede dinlemeleri için de lolipop adında bir şarkı yapılmış. Toplanan test çubuklarının hepsi tek bir tüpe konarak laboratuvara gönderiliyor ve her sınıf için bir test yapılıyor. Çünkü her testin bedeli 50 Euro. Burundan yapılan sürüntü testine göre hem çok daha pratik hem de acısız olan bu testlerin sonucunda sınıfın tüpünde Kovid-19’a rastlanılırsa, okul müdürü ebeveynlere haber veriyor. Sınıfta maske de takılıyorsa sadece testi pozitif çıkan öğrenciyle sıra arkadaşı karantinaya giriyor” diye konuştu.
Ayakkabılarını çıkarıyorlar
Japonya’da halen bazı şehirlerde salgın hızla artarken okullarını tedbirli bir şekilde açmaya karar verdiğini aktaran Yekeler, salgının başından beri tespit edilen bir buçuk milyon pozitif insanın 500 bin kadarının ağustos ayında hastalığa yakalandığına dikkat çekerek Japonya’daki önlemleri şu şekilde sıraladı:
• Nakazato gibi bazı şehirlerde sınıflar ikiye bölündü ve öğrencilerin yarısı bir gün, diğer yarısı da ertesi gün okula geliyor.
• Okulda olmayanlar internet üzerinden derslerini takip ediyor.
• Okullardaki öğretmen ve öğrencileri test etmek üzere 800.000 test kiti anaokulları, ilk ve orta okullara dağıtılmış durumda.
• Okulların girişinde dışarıda giydikleri ayakkabıları çıkarıp okulun içinde ve sınıflarda kullandıkları yumuşak tabanlı ayakkabılarını giyiyorlar.
• Her öğrenci tek başına oturuyor ve sıralarında ön ve yanları şeffaf plastikten koruyucular var.
• Japon eğitim sisteminde öğle yemekleri de öğrenmenin bir parçası olarak görülüyor ve beyaz önlükler giyerek yemekleri öğrenciler dağıtıyor, bu sırada öğrencilerin konuşmamalarını sağlamakta zorlandıklarını söylüyor eğitimciler.
• Sadece açık havadaki beden eğitimi derslerinde maskelerin çıkarılmasına izin veriliyor.
• Topla yapılan sporlar yerine bireysel olarak fiziksel aktiviteler yapılıyor.
• Öğrencilerin hepsi aynı yöne bakacak şekilde diziliyorlar ve yüksek sesle konuşmaları yasaklanmış durumda.
Öğretmenlerin hepsi aşılı
İspanya’da öne çıkan önlemler şu şekilde:
• 12-19 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin yüzde 33’ü 2 doz aşı randevularını almış bulunuyor. Bu gençlerin yüzde 72’si ise ilk doz aşılarını olmuş durumda. Öğretmenler arasındaki aşılanma oranı ise neredeyse yüzde 100.
• Avrupa ilaç ajansı henüz 12 yaş altına aşı onayı vermediği için bu yaş grubunun altına aşı yapılamıyor ancak sonbahar ya da kış aylarında 12 yaş altına da aşı izninin çıkması bekleniyor.
• Maske, mesafe ve hijyen gibi salgınla mücadelenin bilinen önlemlerini alarak okulları açık tutmaya devam etmeyi umuyorlar.
• Okullarda test yapılması zorunlu değil ancak teşvik ediliyor.
ABD’de durum karışık
ABD’de eyaletler arasında büyük farklar olduğuna dikkat çeken Yekeler, ülkede yaşananlar hakkında şunları söyledi:
• 12 yaş üstü aşı olmaya teşvik ediliyor.
• Okulların açılmasının hemen ardından 1.000’den fazla okul kapandı.
• Teksas’ta birkaç öğretmenin hayatını kaybetmesinin ardından okullar kapandı.
• Yetişkinlerdeki aşılama oranının düşük olduğu eyaletlerde binlerce çocuğun korona virüs testi maalesef pozitif çıkmış durumda.
• Florida eyaletinde günlük ortalama 60 çocuğun hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Ancak aynı eyaletin valisi okullarda maskeyi zorunlu kılacak yasayı imzalamıyor. Pek çok okul bu nedenle valiye karşı çıkmış olsa da valiyi haklı bulanlar da var.
48 saatte bir PCR
Seda Yekeler’in dünyadaki uygulamalar hakkında verdiği bilgilere göre Fransa’da bir öğrencinin testi pozitif çıkarsa sınıf, bir hafta boyunca kapatılıyor. İtalya’da ise öğretmenlerin en az bir aşısını yaptırmış olması ya da 48 saatte bir negatif PCR testi getirmesi isteniyor. İngiltere’de de öğrencinin testi pozitif çıkması durumunda 10 gün evde karantinaya girmesi gerekiyor.