Küresel Dönüşümler ve Türkiye konferansı başladı.
TÜBA Uluslararası İlişkiler Çalışma Grubunun düzenlediği “Global Transformations and Türkiye (Küresel Dönüşümler ve Türkiye)” adlı konferans bugün İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsünde başladı, 20 Nisan’a kadar devam edecek.
Dünyanın pek çok ülkesinden 60’ı aşkın bilim insanı
Dünyanın son dönemde geçirdiği önemli değişimlere ve bu değişimlerin Türkiye üzerindeki etkilerine odaklanan “küresel dönüşümler“ temalı İngilizce konferans; akademisyenler, politika yapıcılar ve genel kamuoyu için geniş bir çerçeve sunuyor. Günümüzün küresel dönüşümleri, kültür, medeniyet ve kimlik, savaş, barış ve çatışma çözümü, göç, mülteciler ve insani güvenlik, siber güvenlik, enerji güvenliği ve tedarik zincirlerinin güvenliği, yeni diplomasi kanalları ve bilim diplomasisi, diplomasi ve etkileşimlerde yükselen teknolojiler, yapay zeka ve küresel eşitsizlikler, adil düzen gibi konular 14 farklı başlıkta 60’ın üzerinde bilim insanıyla masaya yatırılıyor. Bu başlıklar arasında değişen dünyada diplomasi ile güvenlik ve strateji, hibrit savaş ve dünya siyasetinde devlet dışı aktörler, siber davranış ve yapay zekanın zorlukları yer alıyor.
Uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde multidisipliner söylem önemli.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır konferansa gönderdiği video mesajda; TÜBA çalışma gruplarının bilimsel çalışmaları karar vericilere rehberlik yaptığını belirtti ve “Küresel Dönüşümler ve Türkiye Konferansı” uluslararası katılımla ufuk açıcı tartışmalara ev sahipliği yapıyor. Son küresel olaylar anlayış ve iş birliği ihtiyacının altını çiziyor. Konferans, uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde multidisipliner söylemin öneminin altını çiziyor. Politika yapıcılar olarak TÜBA’nın bilime dayalı danışmanlık görevi kapsamındaki faaliyetlerini yakından takip ediyoruz.” dedi.
Konferansın açılışında konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker Akademi’nin köklerinin Encümen-i Daniş’e yani 1851 yılına uzandığını, zengin bir mirasa sahip olduğunu ifade ederek başladı. TÜBA’nın farklı bilim alanlarının gelişmesi, ilerlemesi için çalışmalarının aralıksız devam ettiğini vurguladı
Küresel sahnede meydana gelen derin değişimlerin “Global Transformations and Türkiye” başlıklı bu konferansın düzenleme kararını aldırdığını belirten Başkan Şeker “Bilim-20 Akademileri’nin katılımcısı olarak, Bilim-20 konferanslarının teması paralelinde bilimin küresel ölçekte dönüştürücü değişimi nasıl yönlendirebileceğini keşfetmeyi amaçlıyoruz. Çünkü jeopolitik istikrarsızlık ve teknolojik bozulma gibi zorluklar ve dönüşümler karşısında, bilime dayalı çözümlere olan ihtiyaç hiç bu kadar önemli olmadı. TÜBA olarak bu önem karşısında; siyaset, teknoloji, ekonomi, sağlık ve sosyal adalet gibi kilit alanlarda iş birliğini ve yeniliği vurguluyoruz. Çalışmalarımız, programlarımız aracılığıyla adaletin, eşitliğin ve sürdürülebilirliğin öne çıktığı bir dünya için çalışıyoruz. Küresel siyasi kriz/savaş, yapay zeka, biyoekonomi, enerji dönüşümü, sağlık sorunları ve sosyal adalet gibi alanlara odaklanıyor, tüm bu alanlarda bilimsel çalışmalar ve yenilikçi çözümlerle küresel zorluklara karşı iş birliği içinde bir yaklaşım geliştiriyoruz.” dedi. Global Transformations and Türkiye konferansıylaakademisyenlerin ve uzmanların fikir alışverişinde bulunabileceği ve disiplinler arası ortaklıklar kurabileceği bir platform olduğunun altını çizdi.
Bilim insanlarının Gazze halkına destek olmak gibi bir görevi var.
Farklı seslerin kolektif bilgeliğinden yararlanarak daha adil ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru bir rota çizmeyi amaçlıyoruz diyen Şeker, bu bakış açısıyla dünya genelinde yaşanan insani krizleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor dedi. Prof. Şeker şöyle konuştu: “Barış ve istikrarı savunmak, saldırganlığı kınamak ve çözüme giden yol olarak diplomasiyi savunmak bizim görevimiz. Filistin ve Gazze’deki insanlık dışı durum, bir milleti yok etme çabası devam ediyor. Gazze, İsrail’in şiddetli ablukasına ve gıda, su ve temel sağlık hizmetleri kıtlığı da dahil olmak üzere koşulları aşırı zorlayan saldırılarına maruz kalıyor. Bu insani krizin durdurulması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm toplumların hızla harekete geçmesi zorunludur. Bilim insanları olarak bu insanlık dışı duruma karşı sesimizi yükseltmek, mazlum Gazze halkına destek olmak gibi bir görevimiz var. Bu insani krizin durdurulması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm toplumlar hızla harekete geçmek zorundadır.”
Konuşmasını sonlandırırken konferansın düzenlenmesinde emeği geçen TÜBA Uluslararası İlişkiler Çalışma Grubu’na teşekkür eden Şeker, katılımcılara seslenerek söylemin şekillenmesinde ve kolektif anlayışımızın gelişmesinde katkılarını çok değerli. Bilime, barışa ve gelişmeye olan inancımızla, bilginin pozitif değişim için katalizör görevi gördüğü bir dünya yaratmaya çalışalım dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar başta teknoloji olmak üzere hemen her alanda yaşanan hızlı ilerlemelerin toplumları, ülkeleri, bireyleri ve elbette hayatın her alanını kökten değiştirdiğine vurgu yaparken kuşaklar arası farklılıkların, bireyselleşmenin arttığını, geleneksel değerlerin aşındığı ya da değiştiği bu değişim süreçlerinde değişime direnmenin imkansız olduğunu söyledi “Ama belki de insanlık tarihinde ilk kez, kalkınma adımlarının bu kadar hızlı gerçekleştiği bir döneme tanık oluyoruz. Belki de tam da bu yüzden bu değişimlere ayak uydurmak zorlaşıyor. Bu nedenle değişime doğru ilerlerken bastığımız zeminde hangi taşların olduğuna dikkat etmeliyiz. Yani günümüz dünyasında var olan ve kabul gören görüşlere, kurallara, bakış açılarına, ilkelere bakmamız gerekiyor.” dedi.