Randstad, 2024 Yetenek Trendleri raporunu yayımladı.
Randstad’ın 2024 Yetenek Trendleri raporu iş dünyasındaki değişimin, salgından bu yana hızlandığını ortaya koyuyor. Son dönemde ortaya çıkan ve mevcut trendlerin birçoğu hızla değişime uğrarken, iş hayatına bakış açısı ve iş yapma şekilleri de yenileniyor. Çalışma hayatında esneklik beklentisi, mevcut yetenek arzının güncel taleple örtüşmemesi ve birden fazla kuşağı içinde barındıran iş ortamları, şimdi de yapay zekanın üretken ve diğer formları nedeniyle dönüşüme uğruyor. Tüm bu faktörler iş hayatının ve yetenek yönetiminin geleceği yazılırken; yeni fikirlere, yeni düşünce şekillerine ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor.
Tepe yöneticilerinin yüzde 72’si, beceri açığının işletmeleri için büyük zorluk yaratacağı kanaatinde
Randstad tarafından yapılan 2024 Yetenek Trendleri araştırmasında, küresel olarak 21 pazarda 1,076 tepe yöneticisi ve insan sermayesi liderinin görüşlerine başvuruldu. Araştırma, işverenlerin günümüz zorlu ortamlarında işletmelerinin ihtiyaç duyduğu becerilere ulaşma konusundaki endişelerinin arttığını ortaya koydu. Ankete katılanların neredeyse üçte ikisi (%72), beceri açığının yakın gelecekte işletmeleri için daha büyük zorluklar yaratacağını bildirdi; bu oran geçen yıla göre artarak %64’e ulaştı ve 2019’dan beri en yüksek seviyede oldu. Dahası, katılımcıların %77’si artan otomasyonun işgücü planlamasını etkilediğini ve organizasyonlarında gereken yeteneği değiştirdiğini söyledi, bu da Yetenek Trendleri araştırmasının geçmişinde kaydedilen en yüksek seviyesine ulaştı.
Yeni çağda yapay zeka ve insan zekası birlikte çalışarak iş gücünü optimize edecek
Yapay zeka ve insan zekasının bir arada çalışarak optimize edilmiş bir iş gücü elde etme çağı olması beklenen bu dönemde, inovasyon ve fikir geliştirme fonksiyonları eskisine göre çok daha erişilebilir olacak. Ayrıca pek çok kurumda yapay zeka kullanımının yetenek yönetimi yaşam döngüsünde hızla arttığı gözlemleniyor. Giderek daha fazla sayıda kuruluş, üretken yapay zeka kullanarak iş tanımları yazma, beceri ontolojileri oluşturma, adayları bulma ve taramanın yanı sıra mülakat programlama gibi zaman alan işleri yönetebiliyor. Kuruluşların bir bölümü ise bünyelerindeki yetenek hareketliliğini ilerletmek, yüksek potansiyelli yetenekleri belirlemek ve öğrenme ve geliştirme planları oluşturmak için teknolojiden yararlanıyor. Randstad’ın desteklediği birçok önde gelen organizasyon, yapay zeka stratejilerine büyük yatırımlar yapmış durumda.
Beceri odaklı dönüşen kurumlarda teknoloji ve yapay zeka, işgücü planlamasında giderek daha önemli hale gelecek
Teknoloji ve yapay zeka, işgücü planlamasında giderek daha önemli hale gelecek, çünkü beceri ihtiyaçları giderek daha öngörülmez hale geliyor, beceri arzı talebe yetişemiyor ve işverenler kurumlarını beceri odaklı organizasyonlara dönüştürüyor. Bu dönüşüm aşamasında, işverenler stratejilerini değil, aynı zamanda beş B üzerinden düşünecek: Becerileri satın almak, becerileri geliştirmek, becerileri ödünç almak, becerileri terketmek (yeniden öğrenmek) ve botları (yapay zeka) bir beceri olarak düşünmek.
İnsan sermayesi liderleri, teknolojinin potansiyelini etik bir şekilde maksimize etmenin zorluğuyla karşı karşıya.
Yetenek liderlerinin yüzde 56’sı dijital dönüşüme ayak uyduramadıklarını söylüyor
Bu yılın Yetenek Trendleri araştırması, yetenek liderlerinin kendilerini hazırlıksız hissettiklerini gösteriyor; %56’sı dijital dönüşümün çok hızlı ilerlediğini ve ayak uyduramadıklarını belirtiyor. Ancak teknolojinin ötesinde, yetenek liderlerinin ileriye dönük karşılaşmayı bekledikleri iki başlıca zorluk beceriye dayalı: Zor bulunan becerilerin talebinde artan rekabet (%34) ve özel becerilerin giderek azalması (%32). Tüm bu gelişmeler olurken, bu yıl İK’nın daha azla daha fazla yapması, yani verimli olması bekleniyor (%64).
Randstad Türkiye Genel Müdürü Ufuk Gedikli, yapay zeka alanındaki gelişmelerin kurumlarda yeteneğin işlenme biçimini etkileyeceğini ifade etti. Gedikli, her yıl güncel içgörüleri ortaya koyan Yetenek Trendleri raporunda sözü edilen endişelerle başa çıkma yöntemleri önerdi. Gedikli’ye göre, kurumların merkezindeki teknolojiyi ve çalışanları güçlendirmenin ve potansiyellerini açığa çıkarmak için üç alana odaklanılabilir:
– Teknolojiyi etkinleştirme: Teknolojinin, yetenek stratejileriniz konusunda önceden imkansız olanları mümkün kılabilme yollarını keşfetme ve anlama,
– Yetenek yetkinliği: Yetenek devrimini benimseme, kariyer yolculukları boyunca yetenekleri işe almayı ve geliştirmeyi yeniden düşünme, özellikle de hedeflere, hangi işlerin temel ve etkili olduğuna ve işgücünü sürekli akış halinde tutmanın yollarına özel bir vurgu yapma,
– Güçlendirici deneyimler: Sadece yetenek beklentilerini karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda insanları sürekli olarak yüksek oranda katılıma ve sürekli çaba göstermeye istekli hale getiren kültürler ve çalışan deneyimleri oluşturma.