Sektörün en köklü ve öncü markalarından olan Vertiv’in Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler’e sorularımızı ilettik.
Pandemi süreci hemen tüm sektörlerdeki dönüşüm zincirini tetikledi, onayda bekleyen kararları hızlandırdı. Uzaktan çalışmayı iyice benimsedik ve kesintisiz çalışmanın önemini daha fazla hissettik. Türkiye’deki veri merkezleri için durum nasıldı? Sektörel ihtiyaçlarda bir değişim yaşandı mı?
COVID-19 pandemisi sektörden veya konumdan bağımsız olarak hepimiz için esnek ve yardım etmeye anında hazır olmamızı isteyen zorlu, yeni bir gerçeklik yarattı. İnsanları birbirine bağlı tutmaya ve bilgi akışını sağlamaya kendini adamış bir şirket olarak bu karmaşık zamanlarda hem bizim hem müşterilerimizin işlerinin sürekliliğini sağlamak için üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. En son güncellemeleri değerlendirmek ve çalışanlarımızı, müşterilerimizi en iyi şekilde korumak için kararlı adımlar atan bir ekip atamayı içeren küresel pandemik müdahale planımızı uygulamaya koyduk.
BT ve telekomünikasyon ağlarının çalışmasını sağlayan kritik dijital altyapıyı sağlıyoruz, yani hastaneleri, hükümetleri ve diğer temel hizmetleri çalışır durumda ve bağlı tutmada önemli bir rol oynuyoruz. Ameliyathaneler gibi gücün hiçbir şekilde kesilmemesi gereken yerlerin sistemleri için çözüm üretiyoruz. Vergi daireleri gibi önemli kamu kurumlarında kesintisiz hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu süreçte tüm veri merkezlerinin üzerindeki yük oldukça arttı. Tüm sektör büyük bir özveriyle üretim tesislerimizi işletmeye ve müşterilerimize yardımcı olmaya devam ediyoruz.
Bu süreçte önceliğimiz, çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği oldu. İlaç sınıfı temizlik ürünleri kullanmak ve tüm çalışanların gün boyunca kendi iş istasyonlarını temizlemek için dezenfekte edici mendillere erişmesini sağlamak da dahil olmak üzere, yerel, ulusal ve uluslararası sağlık otoritelerinin en güncel yönlendirmelerine dayanarak çalışanlarımızı en iyi şekilde korumak için bazı adımlar attık.
Müşterilerimizin talepleri değişiklik gösterdikçe, çevik olmak ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çok çalışıyoruz. İnsanlar uzaktan çalışmaya başladıkça, bu büyüyen uzak iş gücünü çevrimiçi, bağlı ve işlerini yapabilecek düzeyde tutabilmek önceliğimiz oldu. Streaming servisleri, bulut tabanlı oyunlar, evden çalışma uygulamaları gibi araçların gittikçe artan oranda kullanılması bu servislerin kullanılmasını sağlayan veri merkezi ve sunucular üzerinde de artan baskı oluşturuyor. Globalde yılın ilk yarısında veri merkezlerine yapılan yatırımlar 2019’da yapılan yatırımı çoktan geçmişti. Türkiye’de de sektöre yatırımların arttığını görüyoruz. Türkiye’de şu anda toplam veri merkezi kapasitesinin yaklaşık 100.000 metrekareye ulaştığı tahmin ediliyor.
Yakın dönemde “iş sürekliliğini sağlamada planlamanın önemine” dikkat çekmiştiniz. İş sürekliliği planlaması yaparken önceliğe alınması gereken konular neler? Uzaktan çalışmanın yaratacağı olası yük ve zorluklara karşı hangi önlemler alınmalı?
Pandemi döneminde gerçekten işletmelerde operasyonların kesintisiz devam edebilmesi için İş Sürekliliği planlaması, stratejik önem taşıyor. Kurumların sunduğu hizmetlerin kesintiye uğraması, ürünleri kullanılamaz hale getirebildiği gibi birçok başka açıdan da olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Müşteri deneyimi ve marka güveni açısından zararları hemen hissedilebilir olan hizmet kesintileri, satışların durması ya da azalmasına, hatta iç iletişimle ilgili problemler de yaşanmasına yol açabilir. Günümüzde doğal ya da insan eliyle gerçekleşen felaket senaryolarının yanına, tüm işi kötü etkileyebilecek diğer sürpriz olabilecek kesintiler de ekleniyor.
Bir işletmenin İş Sürekliliği planına (BCP) sahip olması operasyonların stratejik bir parçası olarak görülüyor. İş Sürekliliği planlaması, bir şirkete karşı ortaya çıkabilecek potansiyel tehdit durumlarında önleyici ve kurtarıcı bir sistem yaratma süreci olarak özetleniyor.
Birçok kurumun kritik bir parçası haline gelen veri merkezleri de İş Sürekliliği planlarında yerini almaya başlıyor. Bir veri merkezindeki bir dakikalık bir kesintinin ortalama binlerce dolar kayıp anlamına geldiği günümüzde, herhangi bir kesintiye karşı, veri merkezi sürekliliğini korumak büyük önem taşıyor.
İş Sürekliliği planlaması yaparken, sadece deprem, yangın, fırtına gibi felaketler değil daha ufak ve kesintiye sebep olarak işletmeye zarar verebilecek olası durumlar da hesaba katılmalı. Örneğin, koronavirüs salgını da sürpriz niteliği taşıyarak, İş Sürekliliği planlamalarına uzaktan çalışmaya hızlı bir şekilde geçebilmeyi kattı.
Uzaktan çalışma BT yöneticileri ve veri merkezi operatörleri için yeni bir konsept olmasa da büyük bir işletmedeki herkesi uzaktan çalışmaya geçirebilmek, farklı konumlardaki ofisler ve sınır bilişim noktaları gibi küçük bilgisayar odaları olan yerleri yönetebilmek ayrı bir zorluk getiriyor. Bu gibi durumlarda kullanılabilecek doğru araçlar ve çözümler, veri merkezi süreklilik planında, çalışanların güvenliğini sağlarken, kritik altyapı varlıklarının iş operasyonlarının devamlılığı için yönetilebilmesiyle büyük bir fark yaratabilir.
Veri merkezinden kesintisiz faydalanabilmek için en iyi çözüm yöntemleri;
Akıllı izleme ve uzaktan yönetim çözümleri de veri merkezi süreklilik girişimlerini destekler. Bu konuda çözüm alternatifleri olarak şunları söyleyebilirim:
- Veri merkezi altyapı izleme araçlarına güvenli ve kalıcı erişim
- Ana ağ ya da depolama erişilemez durumdayken hızlı sorun giderme ve BIOS yeniden başlatma için OOB (Out-of-band) yönetim araçları
- Uzak sunucu varlıklarının merkezi kontrolü için IP tabanlı KVM ile sunucu yönetimi
- Düşük öğrenme eğrisine sahip ve kolay anlaşılır panel kullanan sezgisel yazılım
Ayrıca Vertiv, felaket senaryoları ve iş sürekliliğini kesintiye uğratabilecek diğer durumlar için kurumlara önemli bir çözüm sunuyor. Günümüz işletmelerinin karşılaştığı sorunları anlayan ve yıllardır bu konuda çözümler sunan Vertiv Avocent®, BT personelinin, her zamanki iş akışında minimal kesintiyle uzaktan çalışabilmelerini sağlıyor.
Herhangi bir konumdan çoklu BT cihazına erişim sağlayabilen Avocent® çözümlerinin değerli sistem verilerine erişebilmek için sunduğu yöntemler arasında KVM switch, IP üzerinden KVM, güvenli KVM, gömülü cihaz yönetimi geliyor.
Kesintisiz Güç Kaynağı alanında Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyorduk. Pandemi ile birlikte bu durumda değişiklik oldu mu? Tedarik süreci ile ilgili bir sıkıntı yaşadınız mı (yaşanır mı)?
Türkiye, veri merkezleri alanında son yıllarda ciddi büyüme gösteren ülkelerin başında geliyor. Özellikle telekom ve finans şirketleri çok ciddi yatırımlar yaptılar. Bu dönemde özellikle veri merkezi pazarı olmak üzere yatırımların artarak devam ettiğini görüyoruz. 5G, Endüstri 4.0 ve Nesnelerin İnterneti gibi teknolojilerin bu büyümeyi artıracağını zaten bekliyorduk ama büyüme pandemiyle öne çekilecek gibi görünüyor.
Türkiye, kesintisiz güç kaynağı alanında Avrupa’da ilk sıralarda yer almaya devam ediyor. Hem ciro hem pazar payı açısından çok iyi durumdayız. Vertiv Doğu Avrupa Bölgesi Türkiye’den yönetiliyor ve başında da bir Türk var. Yatırımlarımızın son yıllarda artmış olması ve Üretim merkezlerimizin farklı bölge ve ülkelerde olması pandemide tedarik sürecinde bir sıkıntı yaşamamızı önledi. Artan talebe rağmen müşterilerimizin sorunsuz şekilde çalışmalarını desteklemeye devam ediyoruz.
Sorumluluk alanımızda aynı zamanda Orta Asya bölgesi de var.
Orta Asya pazarı da bu süreçte büyümeye devam ediyor. Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’da ofislerimiz var. Çevre ülkelere de distribütörlerimiz üzerinden hizmet veriyoruz. Özbekistan’da telekomünikasyon ve finans alanında birçok projemiz var, bunlara da devam ediyoruz. Azerbaycan’daki sıcak çatışma hali önemli bir kriz. Burada da çok hassasız ve süreci yakından takip ediyoruz.
Son dönemde Facebook ve Google veri merkezlerine ek yaparak devasa yatırımlara imza attılar. Bu yatırımların minimum milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Son dönem gelişmeler ışığında sektörde nasıl bir değişim öngörüyorsunuz? Globalde bir talep patlaması bekleniyor mu? Sektör bu talebi karşılamakta zorlanır mı?
Salgın süresince bulut servisi sağlayıcıları için veri merkezleri çok daha önemli hale geldi. Amazon, Google, Facebook, Microsoft gibi şirketlerin yatırım harcamaları her yıl milyar dolarları buluyor. COVID-19 salgınıyla birlikte bu yatırım miktarları daha da arttı. Bu süreçte veri merkezi lokasyonlarının sayısı artarken 2019’dan kalan ve devam eden planlar da hızlandı. Streaming servisleri, bulut tabanlı oyunlar, evden çalışma uygulamaları gibi araçların gittikçe artan oranda kullanılması bu servislerin kullanılmasını sağlayan veri merkezi ve sunucular üzerinde de artan baskı oluşturuyor. Bu nedenle son dönemde Alibaba’nın veri merkezleri yatırımına 3 yıl için 28,2 milyar dolar ayırdığını, Amazon Web Services’in – AWS – veri merkezi lokasyon sayısını artırdığını ve Google’ın geçen yılki yatırımlarına devam ederek istihdam da yaratacak planlarını daha sık dile getirdiklerine tanık oluyoruz.
En son Amazon, Güney Afrika’ya da yatırım yaptı. Bu yatırımları sadece daha hızlı veri sağlamak için değil istihdamı artırmak ve bölgeyi güçlendirmek için de yapıyorlar. Uzaktan çalışma ve bu nedenle kullanımı artan uygulamalar nedeniyle altyapıyı güçlendirmek de amaçlanıyor.
Sadece Microsoft Teams, günlük kullanıcı sayısının 11 – 18 Mart arasında 32 milyondan 44 milyona çıktığını açıkladı. Microsoft, kullanıcılarını desteklemek için farklı yatırımlara devam edecek.
Türkiye’de de kamu, finans, sağlık ve telekom sektörü özelinde konuşacak olursam özellikle 5G sonrasında veri merkezi yatırımlarının daha da gelişeceğini öngörüyorum.
Her yıl veri merkezi trendlerini açıklayarak sektöre ışık tutuyorsunuz. Geçen yıl hibrit modeller ilk sıradaydı ve bu yıl modüler veri merkezlerini daha çok konuşmaya başladık. Önümüzdeki yıl nasıl bir değişim bekleniyor?
Kritik altyapıların sürekli çalışmasının önemi pandemiyle birlikte iyice ortaya çıktı. Bu alanda güç yönetimi, ısı yönetimi, altyapı yönetim sistemleri ve bunların servis hizmetlerini müşterilerimize sunuyoruz. Ayrıca prefabrik modüler veri merkezi çözümleriyle hızlı ve esnek kritik altyapı çözümleri sağlayabiliyoruz. Geleceğin veri merkezlerine yönelik yaptığımız araştırmalarla pazarı “edge” odaklı dönüşümün beklediğini, sınır bilişimin de yakın geleceğin “mega trendi” haline geleceğini görüyoruz. Bu araştırmalarımızla, 5G şebekelerinin hayata geçmesiyle elde edilecek veri akışı ve gecikme süreleri sayesinde hibrit bilişim, entegre sistemler ve sınır bilişim (edge computing) uygulamaları yeni bir dijital çağa kapı aralayacak. “Data Center 2025: Sınıra Daha Yakın” araştırmamız, teknolojiyi gerçek faydaya dönüştürebilmek için önceliğin yüksek gelir potansiyeli bulunan sınır bilişim modellerine verilmesi gerekliliğini ortaya koydu. Bu alanda ürün ve çözümler üretmeye devam ediyoruz.
Pandemi, pek çok alanda olduğu gibi 5G yatırımlarında da yavaşlamaya sebep oldu. Ancak uzun vadede 5G yatırımlarının süreceği şüphesiz. 5G’nin getireceği yüksek hız ve veri büyüklüğü, çok daha fazla cihaz bağlanabilirliği, mobilite ve güvenilirlik gibi önemli avantajlar var. Fabrika otomasyonu, akıllı evler, araç kontrol/ akıllı trafik, gerçek zamanlı uzaktan izleme, acil durum iletişimi, video ve online oyunlar gibi alanlarda 5G ile önemli gelişmeler olacak. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak 2025 yılında global veri trafiğinin günümüze göre 2,5 kat artması bekleniyor. Türkiye’de de aynı oranda bir artış bekleyebiliriz. Türkiye’de şu anda toplam veri merkezi kapasitesi yaklaşık 100.000 metrekare civarında olduğu tahmin ediliyor.
Verilerin 5G hücre kuleleri ve önceden üretilmiş küçük veri merkezleri gibi yerlerde ağın “uç noktasındaki” son kullanıcıya veya cihaza daha yakın olarak işlendiği yer olan Sınır bilişim- telekomünikasyon ve bilişim endüstrileri için 21’inci yüzyılın günümüze kadar en önemli teknoloji trendlerinden biri.
Sınır bilişimin avantajları arasında daha düşük gecikme süresi, daha hızlı işlem hızı, neredeyse gerçek zamanlı veri analizi ve daha düşük bant genişliği maliyetleri yer alıyor. Bu avantajlar, telekomünikasyon şirketleri için yeni uygulama ve hizmetlerde fırsatlar yaratarak gelirlerini artırabilir.
Özellikle 5G ile sınır bilişim alanındaki yatırımların daha da artması bekleniyor. Sınır bilişimi 4 ana kategoride inceleyebiliriz:
- Veri Yoğun: Akıllı şehirler, akıllı fabrikalar ve yüksek çözünürlüklü içerik dağıtımını bu grupta değerlendirebiliriz. 2025 yılında toplam sınır bilişim uygulamalarının %42’sinin bu alanda olması bekleniyor.
- Gecikmeye duyarlı insan: Artırılmış gerçeklik, akıllı alışveriş ve online tercüme bu alanda değerlendirilebilir. 2025 yılında toplam sınır bilişim uygulamalarının %20’sinin bu alanda olması bekleniyor.
- Makineler arası iletişimde gecikme hassasiyeti: Akıllı şebekeler, akıllı güvenlik ve arbitraj işlemleri bu grupta değerlendirilebilir. 2025 yılında toplam sınır bilişim uygulamalarının %22’sinin bu alanda olması bekleniyor.
- Kritik hayati uygulamalar: Otonom araçlar ve dijital sağlık hizmetleri bu grupta değerlendirilebilir. 2025 yılında toplam sınır bilişim uygulamalarının %17’sinin bu alanda olması bekleniyor.
Kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin küresel tedarikçisi olarak ufak veri merkezlerine ve sınır bilişim tesislerine kurumsal düzeyde altyapı izleme ve yönetim özellikleri sunan Vertiv™ Environement™ Alert adlı yeni yazılım çözümümüzü duyurduk.
Vertiv Environet Alert, uygun maliyetli ve kullanımı kolay olmasıyla, bu tip ortamlardaki izleme ve yönetim araçlarının getirdiği iki yaygın bariyeri ortadan kaldırıyor ve çözüm, küresel olarak sunuluyor. Vertiv Environet Alert, kritik altyapı sistemleri için gerçek zamanlı, tedarikçiden bağımsız izleme çözümü sunarak, bu sistemler risk altındayken ilgili personeli anında uyarıyor. Yazılım, kullanıcılara görünürlük ve veri sağlayan, yeni, modern ve sezgisel kullanıcı arayüzü ile tek katmanlı bir çözüm olarak işlev görüyor. Kullanıcılar, izlenen ve raporlanan veri noktalarını özelleştirerek, işlerini en etkin şekilde korumak ve iyileştirmek için gerekenlere odaklanabiliyor.
Vertiv Environet Alert, ufak veri merkezi ve sınır tesislerini kullanan sağlık, finansal hizmetler, kamu, eğitim ve diğer sektörler gibi dikeylerdeki şirketlere üstün bir izleme, uyarı, trend belirleme ve veri organizasyonu kabiliyeti sunuyor. Çözüm, diğer ağ yönetim araçları, veri merkezi altyapı yönetim (DCIM) yazılımı ve bina yönetim sistemleri üzerindeki ağ operasyonlarında tam bir görünüm sağlayan ve bu sistemlerin yönetimini mümkün hale getiren hazır bir API ile entegre olabiliyor ve SNMP cihazlarıyla uyumlu çalışıyor.