Pandemiyle birlikte daha fazla insanın uzaktan çalışması, öğrenmesi ve bağlantı kurmasıyla birlikte iş sürekliliği her zamankinden daha kritik bir konu haline geldi. Bu durum verilerde eş zamanlı bir büyüme ve veri merkezleri için de büyük bir talep yaratıyor.
Veri merkezi yatırımlarında 2020’nin ilk 6 ayında 2019’un tamamında gerçekleşen yatırım miktarının üzerine çıkıldı.
Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, “Şirketler iş sürekliliği planlarına uzaktan çalışmayı da ekledi. Veri merkezlerinin iş sürekliliğini sağlamadaki kritik rolü artarken sektörün büyümesi de hızlandı” diyor.
Kritik altyapıların sürekli çalışmasının önemi pandemiyle birlikte iyice ortaya çıktı. Kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin küresel tedarikçisi Vertiv, pandemiyle birlikte veri merkezleri sektöründe yaşanan gelişmelere ve gelecek planlarına dair 19 Ekim’de düzenlediği dijital basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı.
Uzaktan çalışma sistemini kullanan pek çok şirket olsa da pandemiyle birlikte bu geçişin aniden hızlanmasıyla veri merkezlerinin yükünün arttığını söyleyen Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, “İnsanları birbirine bağlı tutmaya ve bilgi akışını sağlamaya kendini adamış bir şirket olarak bu dönemde iş sürekliliğini sağlamak için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Pandemi, hemen hemen tüm sektörlerde dijital dönüşüm sürecini hızlandırdı. Normal şartlarda 18-24 ay sürecek dijitalleşme süreci alınan hızlı yatırım kararlarıyla iki ayda gerçekleşti. Bu hızda uzaktan çalışmaya geçiş, üretimde otomasyonun artması, artan e-ticaret talebi, kamunun kararlarını veriyi daha iyi yorumlayan sistemlerin sunduğu öngörülerle vermeye başlaması, bankaların dijital işlem seçeneklerini artırması gibi pek çok gelişme etkili oldu.
Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, pandemide çok büyük bir hızla uzaktan çalışmaya geçişi yönetmenin veri merkezlerinin önceliği haline geldiğini söylüyor. Güler, “Streaming servisleri, bulut tabanlı oyunlar, evden çalışma uygulamaları gibi araçların gittikçe artan oranda kullanılması bu servislerin kullanılmasını sağlayan veri merkezi ve sunucular üzerinde de artan baskı oluşturuyor. Bu büyüyen uzak iş gücünü çevrimiçi, bağlı ve işlerini yapabilecek düzeyde tutabilmek en önemli işlerimizden biri oldu.” diyor.
İŞ SÜREKLİLİĞİ DAHA ÖNEMLİ HALE GELDİ
Tüm dünyada 2020 yılının ilk yarısında veri merkezlerine yapılan yatırımlar 2019’da yapılan yatırımı çoktan geçmiş durumda. Türkiye’de de veri merkezi sektörüne yatırımlar artıyor. Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, Türkiye’de şu anda toplam veri merkezi kapasitesinin yaklaşık 100.000 metrekareye ulaştığını tahmin ediyor.
“Pandemi süreci, sektörden veya konumdan bağımsız olarak hepimiz için esnek ve yardım etmeye anında hazır olmamızı isteyen zorlu, yeni bir gerçeklik yarattı” diye konuşan Güler, insanları birbirine bağlı tutmaya ve bilgi akışını sağlamaya kendini adamış bir şirket olarak bu dönemde iş sürekliliğini sağlamak için çalıştıklarını ifade ediyor. Vertiv’in bu kapsamda en son güncellemeleri değerlendirmek ve çalışanlarını, müşterilerini en iyi şekilde korumak için kararlı adımlar atan bir ekip atamayı içeren küresel pandemi müdahale planını global olarak uygulamaya aldığını söyleyen Güler, veri merkezlerinin pandemide daha da hayati hale gelen rolünü ve yaşanan gelişmeleri şöyle anlatıyor: “BT ve telekomünikasyon ağlarının çalışmasını sağlayan kritik dijital altyapıyı sağlıyoruz, yani hastaneleri, hükümetleri ve diğer temel hizmetleri çalışır durumda ve bağlı tutmada önemli bir rol oynuyoruz. Ameliyathaneler gibi gücün hiçbir şekilde kesilmemesi gereken yerlerin sistemleri için çözüm üretiyoruz. Vergi daireleri gibi önemli kamu kurumlarında kesintisiz hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu süreçte tüm veri merkezlerinin üzerindeki yük oldukça arttı. Tüm sektör büyük bir özveriyle üretim tesislerimizi işletmeye ve müşterilerimize yardımcı olmaya devam ediyoruz.”
TELEKOM VE FİNANS YATIRIMDA LİDER
Türkiye, veri merkezleri alanında son yıllarda dünya çapında ciddi büyüme gösteren ülkelerin başında geliyor. Özellikle telekom ve finans şirketleri bu alana çok ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyor. Güler, bu dönemde özellikle veri merkezi pazarına olmak üzere yatırımların artarak devam ettiğini söylüyor ve şöyle anlatıyor: “5G, Endüstri 4.0 ve Nesnelerin İnterneti gibi teknolojilerin bu büyümeyi artıracağını zaten bekliyorduk ama büyüme pandemiyle öne çekilecek gibi görünüyor. Türkiye, kesintisiz güç kaynağı alanında Avrupa’da ilk sıralarda yer almaya devam ediyor. Hem ciro hem pazar payı açısından çok iyi durumdayız.”
Vertiv Türkiye ve Orta Asya bölgesi de Türkiye’den yönetildiğine dikkat çeken Güler, “Yatırımlarımızın son yıllarda artmış olması ve üretim merkezlerimizin farklı bölge ve ülkelerde olması pandemide tedarik sürecinde bir sıkıntı yaşamamızı önledi. Artan talebe rağmen müşterilerimizin sorunsuz şekilde çalışmalarını desteklemeye devam ediyoruz. Sorumluluk alanımızda Orta Asya bölgesi de var. Orta Asya pazarı da bu süreçte büyümeye devam ediyor” diyor. Güler, Türkiye’de de kamu, finans, sağlık ve telekom sektörlerinde 5G sonrasında veri merkezi yatırımlarının daha da artacağını ve gelişeceğini öngörüyor.
DİJİTALLEŞMEYE GÜÇ KATAN İŞ BİRLİĞİ
Vertiv, son dönemde önemli iş birliklerine de imza atıyor. Bunlara son örnek Türkiye bilişim pazarının lider distribütörlerinden Prolink ile yapılan distribütörlük anlaşması oldu. Anlaşma kapsamında Vertiv, kesintisiz güç kaynağı gibi BT altyapı desteğine yönelik artan talebi karşılamak için yerel stok düzeyini artıracak. Güç dağıtımı, oda, kabin soğutma, termal kontrol ve izleme gibi çözümleriyle Türkiye’nin gelişimi ve dijitalleşmesine daha büyük bir katkı sunacak. Bu anlaşma Vertiv’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki (EMEA) kanal bayi ve distribütörlere yönelik bağlılığı gösterme amacıyla oluşturulan yeni teşvik planı, yenilenmiş iş ortağı portalı ve zenginleştirilmiş portföy şeklinde üç ana girişimi içeren geliştirilmiş Vertiv İş Ortağı Programı’nın (VPP) önemli bir parçası olmasıyla da önemli.
Vertiv İş Ortağı Programı, veri merkezinde ve geniş kapsamlı BT ortamında hızla artan müşteri beklentilerini karşılamak için Vertiv’in hızla büyüyen iş ortağı ağına avantaj sağlıyor. Bu beklentiler arasında sınır bilişim (edge computing), dijitalleşme ve diğer güçlü trendler dikkat çekiyor. Güler, “Marka gücümüzü, sürekli gelişerek büyüyen ürün portföyümüzü, tecrübemizi ve sürekliliğimizi Prolink’in BT kanalındaki dağıtım ağı ve katma değerli çalışma modeli ile birleştirdiğimiz için mutluyuz” diyor. Güler, hedeflerinin özellikle edge dağıtımları ve uzaktan BT yönetiminde beklenen büyümeye hızlı ve katma değerli bir yanıt vermek olacağını ifade ediyor.
“ÜRETİM 1 SANİYE BİLE DURMAMALI”
Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, ister mega boyutlardaki veri merkezleri ister sınır bilişim (edge) uygulamaları olsun bilgi işlem sistemlerine olan ihtiyacın 2020 yılında olduğu gibi 2021 ve sonraki yıllarda da artarak devam edeceğini öngörüyor. Endüstri 4.0 devrimiyle birlikte fabrikaların otomasyona geçmeleriyle bu yapıların kesintisiz bir şekilde enerjiyle beslenmesi ihtiyacının doğduğuna da dikkat çeken Güler, “Yeni teknoloji üretim hatlarında enerjinin 1 saniye kesilmesi bile üretimin durması ve ciddi zarar anlamına geliyor. Artan dijitalleşmeye paralel olarak 2021 yılında önceliklerimizden biri de veri merkezi dışında kalan sanayi, kesintisiz üretim süreçleri, kritik tesisler, çok şubeli yapılar gibi alanlarda hem bilgi işlem altyapısının tamamlanması hem enerjinin kesintisizliğini sağlanması” diye konuşuyor.
Vertiv, prefabrik modüler veri merkezi çözümleriyle hızlı ve esnek kritik altyapı çözümleri de sağlayabiliyor. Güler, “Geleceğin veri merkezlerine yönelik yaptığımız araştırmalarla pazarı ‘edge/sınır bilişim’ odaklı dönüşümün beklediğini, sınır bilişimin yakın geleceğin ‘mega trendi’ haline geleceğini görüyoruz. 5G şebekelerinin hayata geçmesiyle elde edilecek veri akışı ve gecikme süreleri sayesinde hibrit bilişim, entegre sistemler ve sınır bilişim (edge computing) uygulamaları yeni bir dijital çağa kapı aralayacak. 5G’nin getireceği yüksek hız ve veri büyüklüğü, çok daha fazla cihaz bağlanabilirliği, mobilite ve güvenilirlik gibi önemli avantajlar var. 2025 yılında global veri trafiğinin günümüze göre 2,5 kat artması bekleniyor. Türkiye’de de aynı oranda bir artış bekleyebiliriz” diye anlatıyor.