Şekerbank, 9-23 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiği sermaye artırım sürecini, tüm hissedarların tamamına yakınının iştirak ettiği son derece yüksek bir katılımla tamamlayarak ödenmiş sermayesini yüzde 60 oranında artırdı.
702 milyon TL olarak hedeflenen sermaye artışı 700,3 milyon TL olarak gerçekleşerek 23 Kasım itibariyle pay alma hakkı kullanımına katılım yüzde 99,7 oldu.
Şekerbank, 9-23 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdiği sermaye artırım sürecini, Covid-19 salgınından kaynaklanan küresel belirsizlik ortamına rağmen pay sahiplerinin son derece yoğun ilgisi doğrultusunda yüzde 99,7 katılımla başarılı bir şekilde tamamladı.
İlgili yasal mercilerin son onaylarını takiben tamamlanacak olan ve Bankanın ödenmiş sermayesinin yüzde 60 oranında artışla 1 milyar 858 milyon TL’ye yükseldiği sermaye artırımına, Şekerbank’ın ana hissedarları olan Şekerbank T.A.Ş. Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP mevcut paylarından kaynaklanan haklarını kullanarak tam katılım sağladılar.
Dr. Hasan Basri Göktan: “20 bini aşkın hissedarın güveni, Şekerbank’ın kuruluşundaki kolektif sermaye ruhunun değerli bir yansımasıdır.”
20 bini aşkın hissedarın iştirak ettiği sermaye artırımına ilişkin konuşan Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Basri Göktan, bu yüksek katılımın, 1953 yılında yüzbinlerce çiftçi ve küçük yatırımcı tarafından tabana yaygın bir sermaye yapısı ile kurulan Şekerbank’ın kuruluşundaki kolektif ruhun değerli bir yansıması olduğunu belirterek “Sermaye artırımımıza katılım sağlayan tüm hissedarlarımıza güvenleri için teşekkürlerimi sunar, sermaye artırımının ülkemize ve tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını dilerim.” dedi.
Göktan: “Yüksek katılım, Bankamıza ve Türkiye ekonomisine güvenin önemli bir göstergesidir.”
Göktan, Bankanın çoğunluk hisselerine sahip Şekerbank T.A.Ş. Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı ile Samruk-Kazyna Invest LLP’nin sermaye artışına payları oranında iştirak etmelerinin, pandemiden kaynaklanan küresel belirsizliklerin hâkim olduğu bir ortamda önemli bir taahhüt niteliği taşıdığını belirterek şunları söyledi:
“Ana hissedarlarımızın sermaye artışına payları nispetinde iştirak etmeleri ve sağlanan yüksek katılım, Bankamıza ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Sermaye artışı ile daha da kuvvetlenen özkaynak tabanımız sayesinde, Anadolu bankacılığının yegane temsilcisi ve Türkiye’nin sürdürülebilir bankası olarak, ülkemizin üretim ve istihdama dayalı kalkınma yolculuğunu çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz.”