PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin 28 yıldan bu yana aralıksız olarak düzenlediği PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi oturumları tamamlandı.
PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin 28. kez düzenlediği PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, bu yıl ilk kez www.peryonkongre.com üzerinden online gerçekleştirildi. Aynı anda 3000’e yakın kişinin katıldığı etkinlik, birbirinden kıymetli isimleri ağırladı.
“Şimdi değil gelecek, makina değil insanla yapay zeka, nelere hazır olup nelere hazır olmadığımız, iyi olmak, cesaret ve yeni liderlik kavramlarının” “MASKESİZ” olarak ele alındığı PERYÖN Kongre, başta insan kaynakları yöneticileri ve profesyonelleri olmak üzere iş dünyasını buluşturdu.
“Gelecek sanki hareketli bir hedef gibi…”
28. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz, “Geçen yılı bir öngörüyle kapatmıştık. Gündemde; ekonomik ve siyasal dalgalanmalar, küresel ısınma, yapay zeka, dijitalleşme ve işin geleceği vardı. Aynı zamanda eşitlik ve kapsayıcılık, değişen iş modelleri, liderlik anlayışının da değişmesi gereği gibi konulardan bahsediyorduk. Böyle bir gündemden süzülen öngörü: ‘Dünyanın, belki de şimdiye dek hiç olmadığı kadar, belirsizlikte de yolunu bulabilen, ilerlemeye ve değer üretmeye devam edebilen insanlara ihtiyacı olacak’ idi. Bu çıkarım; hiç birimizin hayal bile edemeyeceği kadar çabuk gerçek oldu” dedi.
Öztınaz: “2020; hayatımıza, iş dünyasına, alışkanlıklarımıza dev bir göktaşı gibi çarptı. Hasta bir dünyada bireysel olarak iyi kalmanın mümkün olmadığını fark ettik. Teknolojiyi paylaşmadan istiflemenin, kaynaklar için akılsızca rekabet etmenin beyhude olduğunu gördük. Kurtuluşun bilimde, teknolojide ve bunları yönetecek vizyon ve vicdanda olduğunu anladık. Gelecek şu an sanki hareketli bir hedef gibi. Gözümüzü gelecekten ayırmamaya uğraşıyoruz. İşte bu nedenle bu seneki kongremizde tüm yönleriyle daha iyi bir geleceği hayal edecek, tasarlayacak, sonra da o geleceği gerçekleştirmek için gerekli adımları konuşacağız” dedi.
“PERYÖN önemli bir paydaş olacak”
Kongrenin ilk gününde yer alan önemli isimlerden biri de T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay idi. Kamuda yetenek yönetimine dayalı bir insan kaynakları modeline geçmeye hazırlandıklarını belirten Atay; “Süreci objektif ve etkin olarak yönetebilmek için gerekli altyapıya sahibiz. 206 üniversitemizde kariyer merkezleri kurulmasıyla başladığımız süreçte işveren ve üniversite yönetimlerinin aynı ortamda yazılı ve görsel iletişim kurabildiği bir çevrim içi platform olan Yetenek Kapısı’nı hayata geçirdik. Kariyer Kapısı üzerinden bu yıl içerisinde, staj seferberliği projemiz kapsamında, 5 bine yakın gencimize fırsat oluşturduk. Bildiğiniz üzere COVID-19 salgınının ortaya çıkardığı yeni durumun kaçınılmaz sonucu olarak işbaşında uzaktan eğitim bir zorunluluk haline geldi. Bu ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte 16 bakanlık ve 245 kamu kuruluşunun kullanabildiği ve 3.3 milyon personelin yer aldığı Uzaktan Eğitim Kapısı Platformumuz da E-Devlet’e entegre edilerek hizmet vermeye başladı. Yine bu kısa zamanda tüm kamu çalışanlarımızın envanterini çıkardık. Bakanlık veya kurum ayrımı olmadan makro ölçekli insan kaynağımızın etkin planlaması çalışmalarına önümüzdeki dönemde başlıyoruz. Özel sektörde çalışan insan kaynağımızın envanter çalışmaları ise başarıyla sürüyor. PERYÖN’ün, özel sektöre yönelik yapmayı planladığımız çalışmalar için önemli bir paydaş olabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde dijitalleşen Türkiye yolunda biz de üzerimize düşeni yaparak insan kaynakları alanında birçok yeni ve çağdaş projeyi hayata geçireceğiz. PERYÖN’ün bu yıl 28’incisini düzenlediği İnsan Yönetimi Kongresi’nin ülkemize, meslektaşlarımıza, çalışanlarımıza başarılı sonuçlar getirmesini diliyorum” dedi.
“İhtiyacımız bir testere değil, İsviçre çakısı olmalı…”
PERYÖN Kongre’de bir konuşma yapan Josh Bersin Academy Kurucusu JoshBersin Kaliforniya’dan bağlanarak “Geleceğin İK Teknolojileri” konusunu ele aldı. Bersin, “Pandemi, birçok şirketin teknolojiyle ilgili planlama ve yatırımlarını değiştirmesine neden oldu. Bazı alımlar süresiz olarak ertelenirken diğerleri hızlandırıldı. Elverişli seçenekler olarak değerlendirilebilecek çözümler gerekli hale geldi. Aslında 2009 krizinden bu yana kurumlar teknoloji dönüşümü yaşıyor. Pandemi dolayısıyla yeni teknolojiler geliştirmiyoruz. Bu sürecin asıl konusu çalışan deneyimini geliştirmek. Bu dönemde çalışan, müşteri ve ürün tarafında önemli değişiklikler yaşanıyor. İK tarafında daha uyumlu ve esnek olacağımız teknolojiler satın almamız gerekiyor. 2020 yılındaki en büyük değişiklik İK departmanlarının sorunları çözme, çapraz fonksiyonel ekiplerle çalışma, iş ortaklarına daha fazla sorumluluk verme ve teknoloji kullanımında oldukça çevik ve uyumlu hale gelmesi idi. Bu nedenle tek iş yapan sistemler yerine kolay uygulanabilir ve birden çok fonksiyona sahip sistemleri kullanmaya başlamalıyız. İhtiyacımız; bir testere değil, İsviçre çakısı olmalı…” dedi.